Türkiye'nin Ormanları

Yeşil Bülten
-
Aa
+
a
a
a

İklim değişikliği ile mücadelede karbon yutakları olan ormanları savunmak önemli bir nüve. “Ormanları kesiyoruz ama dikiyoruz” söylemini Tarım Orman-İş Genel Başkanı Şükrü Durmuş ile konuşuyoruz

Yeşil Bülten: 29.11.2018 / Türkiye'nin Ormanları
 

Yeşil Bülten: 29.11.2018 / Türkiye'nin Ormanları

podcast servisi: iTunes / RSS

* Tarım Orman İş Genel Başkanı Şükrü Durmuş yayınımızda; “Ağaç ve orman arasında bir fark var mı?” diyerek başladık. Durmuş 41 yıldır orman alanında çalışıyor. Özellikle yanlış bir söylem var diyor: zaman zaman Orman Bakanlığı ve yetkilileri kesiyoruz ama dikiyoruz diyor.


* Ağaç dikilmez fidan dikilir, ve her fidan da tutmaz. Ormancılık faaliyetlerinin giderek özelleştirilmesiyle ilgili. Fidanların çoğu kendimizden değil, piyasadan elde edildiği için son 15 yıldır tutmuyor, tutma oranı düşük.


* Fidanların dikilme oranı yüzde yüz olsa bile o alanın bir ormana dönüşmesi asırları bile bulabilir. Ormanı ağaç dikerek elde edemezsiniz. Ormancılıkta kesilmesi gereken ağaçlar kesilir ve bu işlem yapılırken sürdürülebilir bir politika gözetilir


* 2019 bütçesi görüşüldü ve Tarım Orman Bakanlığı bütçesi de kabul edildi. 10 milyon metreküptü endüstriyel kesim sayısı 2018’de, 2019 için 20 milyon ağaç kesimine karar verildi. Bu dünya ormancılığı için bir katliamdır, cinayettir. Orman Teknik Heyeti bunu planlar.


* Böyle bir artışın gerekçesi yok. Orman İşletmeciliği kurum tarafından yapılırken yani bunu köylüler yaparken, şu an bu iş tamamen piyasalaştırıldı ve ticarileşti, şirket yapıyor


* Eskiden bu damgalama işini teknik heyet yapardı yine o yapıyor ama bu kez tüccar az emekle çok iş elde etmeye karar veriyor. Kamu değil tüccar yararına yapılıyor bu iş. Son kanın 1956’da çıkmıştı ve AKP’ye gelene kadar 16 kere değişiklik geçirdi


* Bu değişiklikler revizeydi. Ama AKP ile birlikte 2002’den 2018’e kadar 16 kere değişti. Bu değişiklikler orman alanlarının statüsünün değiştirilmesi ve peşkeş çekilmesini içeren değişiklikler oldu.


* Ağaç endüstriyel ve sanayi sektöründe kullanılıyor. Biz bunları satıyoruz dışarıya ve endüstriyel odun olarak kullanıyoruz.


* Orman köylüsünün elinden iş alındı ve tüccara verildi. Orman köylüsü aç kaldı bu durumda. Kanunlarda ikili satış yöntemiyle köylüye verildiği için işler, köylü devre dışı kaldı.


Şaibeli orman yangınlarını konuşmaya başladık. Durmuş: Bu yangınlarda da orman köylüsü konu dışı. Türkiye’de en gelişkin orman mücadele alanları var ama eskiden söndürülürken şimdi söndürülemiyor. Köylülerin elinde şaplak denen bir alet vardı, şimdi o kullanılmıyor


* Bodrum Güvercinlik Koyu’na inerken solunuza bakın, 3 tane otel göreceksiniz. Orada çıkan orman yangınından sonra, oraya yine orman yapılmalıydı, ama onun yerine anayasa ihlal edildi ve otel yapıldı, engel olamadık


* Çevre kirlenmesini önlemek önce devletin görevidir. Çocuklarımıza temiz su içirme olanağı sağlamak istiyorsak, önce anayasaya uyulmalı. AKP’nin orman özelleştirilmesiyle en çok uğraşan ve kazanan sendikayız.


* iklim zirvesinde bilim insanları bu gidişe bir son vermezsek 2050 yılına kadar suların 1 metre yükseleceği ve şehirlerin sular altında kalacağını söyledi. Bunu dinlemek zorundayız, engellemek zorundayız

**Programdan canlı yayında atılan tweetlerle notlar.