"Çevre mücadeleleri oya dönüşen bir harekete evrilmeli"

Yeşil Bülten
-
Aa
+
a
a
a
Yeşil Bülten: 03.05.2018 - Ozgur Gurbuz - Ekoloji Mücadelesinin Sandığa Etkisi
 

Yeşil Bülten: 03.05.2018 - Ozgur Gurbuz - Ekoloji Mücadelesinin Sandığa Etkisi

podcast servisi: iTunes / RSS

Utku Zırığ

Seçim yaklaşırken çevre/ekoloji mücadelelerinin sandığa ve siyasete olası etkilerini deneyimli gazeteci Özgür Gürbüz ile değerlendirdik.

Gürbüz çevre/ekoloji hareketlerinin artık daha cesur adımlar atarak, mücadelelerini sandığa taşımaları gerektiği görüşünde. Yani bir siyasetçinin icraatlerı arasında termik santral olacaksa, ona oy vermemek, bir tür pazarlık yapmak. 

Programdan canlı yayında atılan tweetlerle notlar şöyle; 

*Siyasetten uzak çevre hareketinin artık Oya dönüşen bir harekete evrilmesi gerekiyor. Bunun geçmişi biraz geçmişe dayanıyor ve ben 90’lardan beri bu hareketi izliyorum.

*Hareketin içinde olanlar bunun bir yaşam mücadelesi olduğunu düşündükleri için hiçbir zaman bir parti ayrımı yapmadan, siyasetlerüstü bir yöntem izledi. Böylece sandıkta hiçbir zaman çevre mücadelesini görmedik.

* Ama bugün başka bir yöne evriliyor bu mesele. Bir HES mücadelesinin de çıkıp “şuna oy vermeyin” demesinin de bir garantisi yok ama sokakta birleşen insanlar sandıkta da birleşmeli diye düşünüyorum.

*“Partilerin politikalarında çevre konusu ciddiyetle ele alındı mı?” sorusuna yanıt arıyoruz. Gürbüz "Seçim vaatlerine baktığımızda bu konuda politikalar üreten parti görmüyoruz, soruna işaret eden politikalar yapılıyor. Halbuki gıda, kent gibi alanlarda ciddi sorunlarımız var" diyor.

* İnsanlar çözüme oy verirler, sorunun tespit edilmesine değil.

*Yaratıcılık dediğiniz, özgür ortamlarda olabilir. İnsanlar özgün fikirlerini çıkarabildiği ortamda yaşamak istiyor. Bunu doğayla birleştirirsek, eğer iyi koşullar ve sağlıklı nesil şansınız yoksa ülkenin kaderi de değişmiyor. Çocuğunuz hava kirliliğiyle boğuşacak.

*İşte bugün bütün bu sorunları çözebilecek ve sandıkta birleştirecek bir konuma gelmeli çevre hareketi. Bugün hareket siyasete karışmalı. Bugüne kadar başta da konuştuğumuz haklı gerekçelerle katılmamayı seçti ama artık durum eskisinden daha farklı.

*Bugün Sinop’ta nükleer santral için yapılan Halkın Katılımı Toplantısına ilin belediye başkanı giremedi, içeriye nerden geldiğini bilmediğimiz kişileri doldurdular. Akkuyu’nun Vikipedi’den kopyala yapıştır ÇED Raporu var.

* Artık iktidarı değiştirirsem deremi kurtarabilirim, sağlıklı bir yerde yaşayabilirim gibi bir yere evrilmeli.

*Gürbüz “Çevre ekoloji mücadelesinin sandığa etki etmesi için nasıl bir mücadele yürütmesi gerekir?” sorumuzu yanıtlıyor. Örneğin Eskişehir’den bakarsak ben olsam hangi hükümetin termik santralı yaptırmayacağı, kömür kullanımından vazgeçmesi vaadi varsa ona oy vermezdim. Ki orada oluyor bu.

*Gürbüz’ün Kravatlı çevreciliğin sonu başlıklı yazısı üzerinden konuşuyoruz: 90’larda iyi kötü güvendiğiniz bir hukuk sisteminin sonuna geldiğimizi görmesi gerek ve büyük sivil toplum örgütlerinin de halka da buna göre oy vermesi gerektiğini söylemesi gereken bir zaman bu belki.

Yeşil Bülten’i bugün de bitirdik. Haftaya bambaşka bir konuyla yayındayız