Sinan Çakaloz

-
Aa
+
a
a
a
19 Haziran 2004
Özelleştirmenin temel mantığı devletin bir malı elinden çıkarıp para kazanması değildir. Özelleştirme, devletin ticari faaliyetlerden çekilerek, kural koyan ve denetleyen, sadece gerçek anlamda toplumsal yönetim fonksiyonlarını üstlenen bir organizasyon olmasını sağlamaktır.
09 Haziran 2004
Bence her siyasal partinin bir sonraki seçim dönemi için gölge kabineleri olmalıdır. Bu bakanlar günlük muhalefet için değil tamamen gelecek için çalışmalılar.
02 Haziran 2004
Lütfen artık sesimiz çıksın. Bunun sağla, solla, "izm"lerle ilgisi yok. Allah aşkına bir lig şampiyonluğu için yollara dökülenlerin dörtte biri tepki versin. Yollara dökülsün demiyorum, iki yazı yazsınlar, bir imza kampanyasına katılsınlar...
04 Mayıs 2004
Bizim AB topluluğuna girmemize engel olan şey çok temelde toplumsal davranış biçimlerimizdir. Bu nedenle engel olarak görülen her ne var ise bunları ortadan kaldırmamız, toplumsal olarak değişmememiz halinde AB girişi için yeterli olmayacaktır.
19 Nisan 2004
Serap hanıma gideceğim. İsterseniz benimle gelin veya gidin söyleyin" dedim ve ayrıca "ben oy vermiyorum. Alın verdiğiniz oy işte" diye ekledim. Bu sefer koro halinde biz de oy vermiyoruz dediler. Biraz sonra biz kalktık. Ben bahçe içindeki park müdürlüğüne yöneldim. Tek bir kişi benimle gelmedi.
03 Nisan 2004
CHP çıkıp yüzümüze diyebiliyor mu size rağmen sizin geleceğiniz için eğitim sistemini değiştireceğim, yazlık dediğiniz ucubelerin önüne duble yol yapacağıma o yazlıkları başınıza yıkacağım. Güzelim Ege' de o kooperatifleri yeniden tarım arazisi yapmak için gereken masrafları sizden alacağım der mi?
13 Mart 2004
Benim trafik anlayışım ne? Benim çevre anlayışım ne? Benim nüfus, yerleşim anlayışım ne? Benim sosyal demokratlık vb dışında, tamamen matematiği, fiziksel gerçekleri dikkate alarak herhangi bir konudaki görüşüm ne?
16 Şubat 2004
Sorun kar mı, yoksa başka bir şey mi? O şey de aslında Türkiye'nin en temel yapısı mı? Eğer Türkiye'de bir kentin 48000 km yol ağı olur ise tuz, greyder, vb. hangi önlem, ne kadar yeterli olur?
06 Şubat 2004
Bayramdan önce Bolu dağında şimdiye kadar hiç görülmediği (!) için kötü hava koşulları nedeni ile kaza olabileceğini yazmıştım. Bunu ilk defa (!) ben ve Açık Site düşünmüş ve uyarmıştı. Şimdiye kadar özellikle de kış aylarında Bolu dağında hiç sis ve/veya kar olmamıştı.
01 Şubat 2004
Ben hayatım boyunca 90 km ile gitmeye razıyım. Ama tek bir yasa ve uygulamasını göreyim ne olur; yeşilde geçmeyen de suçludur ve bu yolda 90 km altına düşülmez, düşenin ehliyeti iptal edilir şeklinde. Yeter artık. Allah aşkına, basketboldan trafiğe hep durma, hep gerileme, hep pasiflik, hep yasak.
27 Ocak 2004
Hıncal Uluç'a çok önemli iki itirazım var. Birincisi insanların yaptığı olumsuz eylemler için hayvan yakıştırmasını kullanması. Daha önce de yazdım; bir insana, genel olarak havyan demek veya hayvanlardan birini özel olarak belirterek kızma çabasında olmak doğru değildir.
26 Ocak 2004
İnanın plakaları almaya başladım anons ettirmek için, sonra eşimin "Sinan çocukları getirdin, artık günü zehir etme" uyarısı üzerine vazgeçtim...
16 Ocak 2004
Lütfen yazdıklarımı verdiğim gündemdeki örneklerden soyutlayıp bir mantık olarak yorumlayın. En azından neden bu kadar karamsar olduğum anlaşılabilir belki... "Neden" diyerek hayata analitik olarak bakmadığımız, bakanlara ise aykırı, muhalif, vb.
29 Aralık 2003
Haftaya eski gibi gözüken konulara nasıl olsa yeniden döneriz. Sizlere bir yılbaşı testi hazırladım. Umuyorum, diliyorum yeni yıl ülkemize ve dünyaya barış ve güzellikler getirir.
15 Aralık 2003
Anlatılan olaylar hayal mahsulu olmayıp, espri yapma çabası söz konusu değildir. Anlatılanlar yaşadığım herhangi bir günün hikayesidir. Yazıda bahsedilen kişiler gerçektir. Ancak kendilerinin aşırı alçakgönüllülükleri nedeni ile isimleri verilmemiştir. Bu yazı, mükemmel Türk toplumuna adanmıştır.
08 Aralık 2003
Bu gerekçeyi kaç kez dinlediniz? Nasıl çıldırmazsınız? Düşünebiliyor musunuz, bir üniversitede okuyan gencimiz için bilgi sınırı doğum tarihi ile ilişkili olabiliyor. O zaman nasıl olur da bu ülkede kalıcı bir demokrasi ve yönetim, vatandaş kalitesi oluşmasını beklersiniz?..
24 Kasım 2003
Ben ailemin sağlık haberini duydum ve işime dönebildim. Benim ailem iyiydi. Artık benim öncelikli sorunum bitmişti. Kaçımız bu rahatlamayı hissettikten sonra işlerimize döndük acaba? Bunun azımsanmayacak kadar çok olduğunu düşünüyorum...
17 Kasım 2003
Defalarca yazdım: Türkiye'nin en temel sorunu insan varlığının nicelik nitelik yapısıdır. Eğer bu yapıyı değiştirmek yerine –ki kısa vadede değişemez- kabullenme yoluna gidersek sürekli olarak aç insanları doyurmayı ve diğer sorunlarını çözüm olamayan çözümlerle çözmeyi düşünürüz.
03 Kasım 2003
Cumhuriyet ilanından sonra sembolik olarak katıldığımız II. Dünya Savaşını, ülkemizden çok uzaktaki Kore Harbini ve Kıbrıs Barış Harekatını saymazsanız biz savaşmadık. Bir başka deyişle savaş yıkımına uğramadık.
27 Ekim 2003
CHP'nin sorunu halkla bütünleşmek değil (Ve Türkiye'de halkla bütünleşmek ne kadar doğru?). CHP'nin sorunu fikirsizlik. Ve bu fikirsizliğin halkla bütünleşerek giderilmesi olası değil. Çünkü Türk toplumunun (halkının değil) tamamına yakını zaten doğru fikirlere sahip değildir.
20 Ekim 2003
Silivri'de ters yöne giren bir TIR'ın biçtiği minibüs, 17 ölü, 8 yaralı... Konu yargıya intikal edip, sürücü ceza aldıktan sonra kapanacak. Sinan Çakaloz, sorunun TIR sürücüsünün uyuyarak karşı şeride girmesi olmadığını vurguluyor. Bu sadece sonucu! Şimdi; bazı noktaların altını çiziyoruz.
13 Ekim 2003
Irak'ta askeri varlık olarak yer almamız kesinleşti. Bu biraz herkesin bildiği ağa-ırgat fıkrasını anımsattı bana. O zaman neden orada en baştan yoktuk da şimdi varız, anlayabilmiş değilim. Ne değişti? Değişen koşul sadece ABD'nin bu bataktan daha az hasarla çıkması gerektiğini kabul ettirmesidir.
06 Ekim 2003
Siyasi partilerin işlevi (özellikle ülkemizde) son derece uzun soluklu ve kısa vadede sürekli yenilgilerle dolu ama doğru bir hedef için mücadele etmektir. CHP'nin yenilgiler tarafını başardığına kuşku yoktur. Ama aldığı yenilgilerin nedeni söylediği doğrular mıdır?
27 Eylül 2003
Bu tepkiyi veren aileler ile gurur duydum. Çocuklarını tehlikelere karşı –her ne kadar ilgili bilim adamları tehlike yok diyorlarsa da- korumaya çalışmaları çok güzel. Bu haber bana umut verdi. Bu konuda bu kadar titiz düşünen aileler artık aşağıda belirteceğim diğer konulara da dikkat edeceklerdir.
25 Eylül 2003
Başlığa yorumsuz yazdım ama sözümde durabileceğimi pek sanmıyorum... Basılı medya her gün kendi TV kanalındaki ana haber bülteninin izlenilirliği ve başarısını yazıyor. Ben de yine sizler için araştırmacı gazetecilik faaliyetlerine devam edip ana haber bültenlerini izlemeye başladım.
15 Eylül 2003
Sayın okurlar, ben çok küçük bir şirkette çalışıyorum ama hizmet verdiğimiz önemli kurumlar var. İnanın sadece benim şirketim değil, o firmalar bile böyle bir insanı genel müdür diye alır... Türk taksi şoförü standartları ve Avrupa basketbol şampiyonası sonrası eleştiriler üzerine.
01 Eylül 2003
Türkiye reel politiğin değişebileceğini, değişmesi gerektiğini hayal edemiyor. Onun yerine "reel politik bu, onun gereklerini yerine getirmemiz gerekir" diyor, o reel politik ne kadar haksız da olsa. Yeni bir dünya düzeni düşünemiyor... Oysa bir ülke hayalleri ile yaşar.
27 Ağustos 2003
İyimser, reel politikçi yazarların düşündüğü gibi Türkiye gelişmiyor, olumlu yönde değişmiyor.
22 Ağustos 2003
Bir kentte sanayi kurulmasının veya kurulmamasının asıl nedeni, onu başkente bağlayan 120 km'lik yolun kötülüğü, duble olmaması olabilir mi? Sırf nicelik olarak çoğaltılan üniversiteler, bir kenti kalkındırır mı? Sanayi teşviki -mümkünse geri ödememek üzere- nakit kredi midir, Allah aşkına?
20 Ağustos 2003
Şiddet bizim için ekmek ve su kadar doğal. Bu nedenle tel örgüleri kaldırıp sahaya girmeyi önlememizin çok fazla anlamı yok. Şiddet sadece zaman ve yer değiştirecek... Bir diğer -beni çıldırtan- nokta, medyamızın maça gidenlerin trafikte çektiklerinden şikayet etmesi.