Yangınların ardından Avustralya bu kez de aşırı yağışlardan kaynaklanan sel ile baş etmeye çalışıyor

-
Aa
+
a
a
a

Geçtiğimiz Eylül ayından beri orman yangınlarıyla boğuşan Avustralya, bu kez de aşırı yağışlardan kaynaklanan sel ile baş etmeye çalışıyor.

Fotoğraf: Yeşil Gazete
Gezegenin Geleceği: 21 Ocak 2020
 

Gezegenin Geleceği: 21 Ocak 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

Yağışların, ülkede birçok noktada çıkan orman yangınlarının bir kısmını kontrol altına alınmasına sağlamasına rağmen, birçok bölge bu sefer de selden etkilendi. Hava uzmanları tarafından yapılan değerlendirmeye göre bölge 12 saat içerisinde ortalama yağış miktarının üç katını aldı. Birçok kişi selden mahsur kalırken, birçok yol ve tema parkları kapatılmak zorunda kaldı.  Avustralya Sürüngen Parkı‘ndaki park korucuları, parkın sular altında kalmasından dolayı hayvanları tahliye etmek zorunda kaldı. Parkın direktörü Tim Faulkner, yerel basına yaptığı açıklamada “Geçen hafta yakındaki orman yangınları tehdidini tartışmak için günlük toplantılar yapıyorduk. Bugün ise sırılsıklam bir şekilde parkı su saldırısından korumak için koşuşturduk. 15 yıldan fazla bir süredir böyle bir sel yaşamamıştık” dedi. Bilim insanları yağmurun nehirlerde yaşayan balıklar için sorunlara neden olabileceğinden endişe duyuyor. Bunun nedeni ise yağmurun balıklar için zehirli olacak orman yangınlarından kalan çamurlu külü yıkayarak göl ve akarsulara taşıması.

"Soframızda zehir var"

Greenpeace Akdeniz’in, Gıda Mühendisi Bülent Şık ile 90 adet domates, salatalık ve biber örneğini inceleyerek hazırladığı “Soframızdaki Tehlike: Pestisit” raporunda son derece çarpıcı veriler elde edildi. Raporda 2019 yılı Ağustos, Ekim ve Kasım aylarında Türkiye’de faaliyet gösteren beş büyük market ve bir semt pazarından alınan 30’ar adet domates, yeşil biber ve salatalık olmak üzere toplam 90 örnek incelendi. Gıda örneklerinde 620 farklı çeşit pestisit kalıntısı incelendi, pestisit analizleri konusunda uluslararası akreditasyona sahip bir laboratuvarda analiz ettirildi. Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Proje Sorumlusu Berkan Özyer şöyle konuştu:  “Soframızda zehir var. Yasaklanan, piyasadan toplanması ve kullanılmaması gereken kimyasal maddeleri çocuklarımıza ve sevdiklerimize yediriyoruz. Mutfağımızın en temel malzemelerine yönelik yaptığımız bu analizin sonuçları acilen harekete geçilmesi gerektiğini gösteriyor. Zehirli kimyasal kullanmadan, ithal girdiye bağımlı olmadan sofralarımızda temiz ve sağlıklı gıda ihtiyacımızı karşılamalıyız. Bunun yolu da, Greenpeace olarak savunduğumuz, ‘ekolojik tarım’ modelinden geçiyor. Bu modelin uygulanması ve denetimin sağlanması için güçlü tarım politikalarına ihtiyaç var. Ekolojik tarım modeliyle hem çiftçileri pestisit çıkmazından kurtarabilir hem de sağlıklı gıdaya erişim sağlayabiliriz. Çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabilmesi de burada kilit bir öneme sahip. Üretici ve türeticilerin doğrudan buluşması, tedarik zincirinin kısalması gerekiyor. Bunun da yolu düzenli olarak denetlenen üretici pazarlarından geçiyor” dedi. Bunun için tüketim değil türetim yapmamız gerekiyor. Bu amaçla turetim.org adresini  ziyaret edebilirsiniz.

Davos'ta iklim değişikliği gündem olacak

İsviçre’de gerçekleşecek Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Buluşması’nın bu yılki “Birbirine Bağlı ve Sürdürülebilir bir Dünya için Paydaşlar” teması 3000’den fazla yatırımcı, siyasetçi ve şirket yöneticisini bir araya getiriyor. WEF, Forum kapsamında emisyon azaltımının yemek, ulaşım ve kullanılan materyalleri olmak üzere her alanda öncelikli bir hedef haline getirdiklerini belirtiyor. Davos’a gelen bütün şirketlerin 2050 veya öncesinde net sıfır karbon emisyonu için bağlılık göstermeleri istendi. İsviçre’deki zirve için yola çıkan şirket liderlerine bir mektup gönderildi. Forum’un Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Amerikan Bankası ile Royal DSM’nin başında bulunan Klaus Schwab, bu seneki toplantının iklim değişikliğine liderlik etmek için mükemmel bir fırsat olduğunu söyledi. Mücadeleye açıkça atıfta bulunan toplantının “İklim kıyametinin bertaraf edilmesi” başlığını taşıyan oturumunda, kilit tema iklim eylemi olacak. 

Bakanlık iklim kriziyle ilgili kitapçık yayınladı

AA’nın haberine göre dünyada yangın, sel, kuraklık gibi afetlerle kendini göstermeye başlayan iklim krizi, Türkiye’de sel ve heyelan gibi aşırı doğa olaylarıyla kendisini gösteriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın vatandaşlar için hazırladığı iklim kriziyle mücadele kitapçığında günlük hayatta uygulanabilecek bireysel önlemler yer alıyor. Bireysel önlemler karbon ayakizinin azaltılmasında oldukça önemli adımlar ancak iklim krizi çok geniş ölçekli bir kriz. Bu noktada bireysel adımlarla, hükümetlerin emisyonların düşürülmesi ve yenilenebilir enerjiye geçme gibi anahtar planlarını paralel olarak uygulamaya koyması gerekiyor. 

Bodrum'a atık yığmışlar

Bodrum'da, ormanlık alana yaklaşık 65 ton atık bırakıldığı ortaya çıktı. Ormanın neredeyse her yerinden çıkan çöpler, Bodrum Belediyesi ekibi tarafından temizlendi. Torba mahallesindeki Kaynar mevkiindeki ormanda çalışma yapan belediye ekibi ormanın üçte birinin çöple kaplandığını gördü. Bodrum Belediyesi temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri çöple kaplanan ormanda bir gün boyunca temizlik yaptı. Ormanın çöpler, hafriyatlar ve bahçe atıklarıyla dolup taştığı görüldü. 2019'da yapılan rutin kontroller ve yapılan incelemeler sonrası kaçak hafriyat dökümü yapan yada bahçe atıklarını atan kişi ve işletmelere çok sayıda cezai uygulandı. Döküm sahası dışında kaçak olarak hafriyat döken kişi veya işletmelere ilk seferde 392 TL olmak üzere, 20 bin TL'ye kadar para cezası uygulanıyor.