Gezegenin Geleceği: 31 Ekim2019

-
Aa
+
a
a
a

Çanakkale Valiliği’nin ihalesini iptal ettiği 17 JES projesinden Ayvacık Babadere’deki jeotermal enerji santralı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “ÇED Gerekli Değil” diyerek süreci yeniden başlattı.

Fotoğraf: Birgün
Gezegenin Geleceği: 31 Ekim 2019
 

Gezegenin Geleceği: 31 Ekim 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi, ekonomist, yazar Prof. Dr. Emre Alkin, enerji ve elektrik gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Alkin, Türkiye’de kullanılan elektrik enerjisinin bir önceki yıla göre %2,2 artarak 303,3 milyar kilovata ulaştığını, 2019 yılı itibari ile kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımının; %31,4’ü hidrolik enerji, %29’u doğalgaz, %22,4’ü kömür, %8,0’ı rüzgar, %6,0’ı güneş, %1,5’i jeotermal ve %1,7’si ise diğer kaynaklar şeklinde olduğunu vurguladı. Alkin, “Buna karşın Türkiye’de kullanılan elektriğin büyük bir çoğunluğu hâlâ yurt dışından ithal ediliyor. 2019 Eylül ayı elektrik ithalatı 168 milyon 33 bin kilovat saat olarak açıklandı. Her geçen gün ülkemizde elektrik üretimine yönelik yeni santrallar açılmasına karşın enerjide dışa bağımlılığımız devam ediyor. İthal edilen her bir kilovatsaat elektrik, ülke ekonomisini olumsuz etkiliyor.” dedi. Ülke ekonomisinin cari açığa olan etkisini azaltmanın tek yolunun temiz ve yerli enerji üretiminden geçtiğini ifade eden Alkin, “Ülkemiz pek çok doğal enerji kaynağı açısından dünya sıralamasında ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Öte yandan küresel ısınma ve iklim değişikliği her geçen yıl etkisini daha da hissettiriyor. Temiz ve yenilenebilir olmayan enerji üretiminde ortaya çıkan karbon emisyonları, aşırı hava olaylarının şiddetlenmesine ve her geçen gün doğal enerji kaynaklarının daha da azalmasına neden oluyor” dedi. Tüm bu nedenlerden ötürü karbon emisyonunu artıran fosil yakıtlardan enerji üretimi yerine temiz enerji üretiminin artırılması ve desteklenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Alkin, “Yenilenebilir enerji kaynağı olan güneş, jeotermal ve rüzgar enerjisi, aynı zamanda ülkemizin cari açığının kapanmasında da büyük rol oynayabilir. Temiz enerji sayesinde karbon salımını azaltarak, hem ülkemizde hem de dünyada küresel ısınmanın neden olduğu etkilerin minimize edilmesini sağlayabiliriz” dedi. Alkin, “Vatandaşın cebinden çıkan her bir kuruşun neredeyse çoğu elektrik faturalarına gidiyor. Harcadığımız enerjiyi verimli kullanmak çok önemli. Gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakabilmek için temiz enerji kullanımına geçmek gerekiyor” diye konuştu.

 

Finansal düşünce kuruluşu Carbon Tracker’ın yayımladığı yeni bir rapora göre, AB’nin her 5 kömürlü termik santralından 4’ü kâr etmiyor. Rapor, yüksek teşvikler olmadan, sanayinin, maliyeti giderek düşen rüzgar ve güneş enerjisi ile geçici olarak ucuzlayan doğalgaz gücünün yarattığı uzun süreli rekabete dayanamayacağını ortaya koyuyor ve yatırımcıları ve politika yapıcıları kömür kullanımının 2030 yılına kadar tamamen durdurulmasına yönelik hazırlık yapmaları konusunda uyarıyor. Uzun vadede kömürü desteklemeyi tercih etmeleri durumunda, hükümetlerin çetin sorunlarla karşılaşacağı ifade edilen raporda, hükümetlerin şu seçeneklerden birini seçmek zorunda kalacağı vurgulanıyor: Maliyetleri işletmelere yüklemek ve hissedar değerini yok etmek; maliyetleri tüketicilere yüklemek ve faturaların yükselmesine neden olmak; ya da maliyetleri borç veya vergilerle karşılamak. Söz konusu raporun yazarlarından Matt Gray şunları ifade etti: “AB’nin kömür üreticileri nakit para kaybediyorlar, çünkü giderek ucuzlayan yenilenebilir enerjiler ve doğalgaz gücü ile rekabet edemiyorlar ve bu durum daha da kötüleşecek. Karar vericiler ve yatırımcılar en geç 2030 yılına kadar kömür kullanımını tamamen durdurmaya yönelik hazırlık yapmalılar.”

Birgün Gazetesi’nden Burcu Cansu’nun haberine göre, Çanakkale Valiliği’nin ihalesini iptal ettiği 17 JES projesinden Ayvacık Babadere’deki jeotermal enerji santralı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “ÇED Gerekli Değil” diyerek süreci yeniden başlattı. Yaşam savunucuları, JES sahası olarak belirlenen 17 farklı alanın çevresinde köyler ve yaşam alanları, dereler, göletler, antik kentler, turizm, tarım ve hayvancılık alanları olduğunu belirterek defalarca eylem yapmıştı. Yapılan eylemlerin ardından Çanakkale Valiliği,  toplam 358 bin 668 dönümü kapsayan 17 adet farklı alanı jeotermal enerjiye açmak için yapılacak ihaleyi iptal etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise “ÇED gerekli değil” kararı ile özel bir şirketin Ayvacık Babadere’de JES projesinin önünü açarak süreci yeniden başlattı. Aynı alanda bir JES projesi daha yürüten şirket, güneydoğusundan Tuzla Deresi geçen alana ikinci JES’i kurmaya hazırlanıyor. Önemli sulama alanlarını kapsayan JES’in faaliyet alanında 10 santimetre civarında bitkisel toprak sıyrılacak ve 14 bin 102 ton hafriyat toprağı çıkacak. Kesilecek ağaç sayısının belirtilmediği proje tanıtım dosyasında, kontrollü durumda alandan çevreye saatte 1.550 kg toz yayılacağı belirtildi.

16 yaşındaki İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, kendisine İskandinav Kurulu tarafından verilen çevre ödülünü reddetti. Thunberg, elinde güç bulunan insanların bilimi dinlemesi gerektiğini söyledi.  İskandinav Kurulu'nun yıllık olarak verdiği ödüle Thunberg'i İsveç ve Norveç aday gösterdi. Ancak Stokholm'de gerçekleştirilen ödül töreninde Thunberg'in temsilcisi genç iklim aktivistinin 52 bin dolar ödülü kabul etmeyeceğini söyledi.  ABD'de bulunan Thunberg, olay ile ilgili Instagram üzerinden açıklamalarda bulundu. "İklim hareketinin daha fazla ödüle ihtiyacı yok" yazan Thunberg, "İhtiyacımız olan siyasetçilerin ve elinde güç bulunanların bilimi dinlemesi" ifadelerini kullandı.