Gezegenin Geleceği: 26 Eylül 2019

-
Aa
+
a
a
a

Yunuslara Özgürlük Platformu’nun 2014’te Çevre Komisyonu’nda reddedilen yunus parkları ve hayvanlı sirklerin yasaklanması talebi, beş yıl sonra diğer pek çok konu başlığıyla birlikte bu kez bu komisyonca değerlendirilecek. 

Fotoğraf: Yeşil Gazete
Gezegenin Geleceği: 26 Eylül 2019
 

Gezegenin Geleceği: 26 Eylül 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi önemli duyurulara sahne oldu. Devlet liderleri ve özel sektör temsilcilerinin iklim eylemi hakkındaki duyurular yaptığı zirveye damgasını vuran ise Greta Thunberg’in liderleri harekete çağıran akılcı ve duygusal haykırışı oldu. Zirve’de somut eylem ortaya koymadığı için söz alamayan Donald Trump da Greta’yı dinleyenler arasındaydı. Zirve’de iklim eylemi konusunda önemli somut duyurular da yapıldı: Rusya, Paris Anlaşması’nı onayladığını zirvede açıkladı. Bu duyuru ile birlikte G20 üyeleri içinde Paris Anlaşması’na taraf olmayan tek ülke kaldı: Türkiye. Zirve sonu itibari ile resmi olarak 66 ülke sıfır emisyon hedefi üzerine çalışıyor. 59 ülke ise iklim planlarını kesin olarak 2020 sonuna kadar açıklayacak. İklim eylem planın dışında da ülkeler özellikle kömür  ve yenilenebilir enerji konusunda önemli duyurular yaptı. Yunanistan, 2028 yılı itibari ile ülkedeki tüm linyit kömürü santrallerini kapatacağını açıkladı. Yunanistan’daki mevcut toplam kurulu gücün yaklaşık dörtte birini linyit santralleri oluşturuyor. Hindistan ise 450 GW’lık güneş enerjisi santralı kuracağını ilan etti. Almanya, daha önce açıkladığı 2038’e kadar kömürlü termik santralleri kapatma planını yineledi ve Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı’na katıldığını açıkladı. Böylelikle ittifakın üye sayısı 91’e ulaştı. İklim eyleminin finansmanı için kritik öneme sahip Yeşil İklim Fonu hakkında da önemli duyurular yapıldı. Fona, 8 ülke toplamda 1.5 milyar dolar daha kaynak aktaracağını açıkladı. Fransa, katkısını ikiye çıkaracağını açıkladı. Birleşik Krallık yaptığı kalkınma desteklerinden iklim eylemine vereceği katkıyı iki katına çıkardığını ve iklim değişikliği ile mücadele için araştırma geliştirme bütçesini ise 1 milyar dolara çıkardığını açıkladı. 35 trilyonluk değere sahip 100 banka, 1.5 dereceye uyumlu iklim hedefi koyduğunu açıkladı. Aynı şekilde 2.4 trilyonu yöneten 87 varlık şirketi de 1.5 derece uyumlu iş planlarını hayata geçiriyor. Zirve’de Türkiye ise özellikle ulaşım alanında önemli adımlar yapacağına dair açıklamalarda bulunurken, Paris Anlaşması’nın onay sürecine dair her hangi bir açıklama gelmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, trafikteki seragazı salımını düşürmek için demiryolu taşımacılığında katedilen mesafe hakkında bilgi verdi hızlı tren hatlarının önümüzdeki 5 yılda 5 bin 600 kilometreye ulaşacağını söyledi. Zirve’nin kapanışında konuşan Antonio Guterres “Bu zirvede önemli ilerleme kaydedildi, ancak gidecek daha çok yolumuz var. Ülkelerden ve şirketlerin daha fazla iklim eylemi yapması gerekiyor. Ülkelere daha önce söylediğimi yineliyorum: 2020 sonrasında hiçbir yeni kömür santralı yapılmamalı” diyerek sözlerini noktaladı. 

 

Britanya’nın en önemli hukukçularından Michael Mansfield hükümetlerin, doğayı yasal olmayan bir şekilde yok etmesine karşı daha sıkı yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyor ve gelecekte et yemenin de yasaklanabileceğini söylüyor. Mansfield, bir zamanlar, kapalı alanda sigara içmek gibi, olağan sayılan durumların artık yasaklandığını söylüyor. Mansfield, et yemenin bir doğa katliamı olarak sayılması önerisini İşçi Partisi konferansında açıkladı. Mansfield, “Biliyoruz ki dünyadaki en büyük 3000 şirket, et ve süt ürünleri üretimiyle gezegene 1.5 trilyon poundluk zarar veriyor. Biliyoruz çünkü Birleşmiş Milletler söyledi. Et yemenin gezegene verdiği zarara baktığımızda gelecekte bir gün etin yasaklanacağı fikri akıl almaz değil” dedi. Mevcut küresel seragazı emisyonlarının %25’i tarımdan; %25’in %80’i de et üretimi için hayvan yetiştiriciliğinden kaynaklanıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre hayvan yemi için yetiştirilen soya, mısır gibi ürünler; su kullanımı, ormansızlaştırma, etin taşınması ve ihracatında kullanılan petrol gibi bütün süreçler, insan kaynaklı seragazı salımlarının %18’inden sorumlu. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin Ağustos ayında yayımlanan “İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporu’na” göre yem üretimi için ormansızlaştırılan alan ve hayvanların kaynaklı metan emisyonu nedeniyle, kırmızı etin seragazı emisyon oranı çok yüksek. Rapor, bu nedenle daha çok sebze, tahıl, meyve ve kuruyemişin yendiği bir beslenme şekline küresel olarak geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklere dair raporlarını sonlandırmak için bu hafta yeniden toplanıyor. Yunuslara Özgürlük Platformu’nun 2014’te Çevre Komisyonu’nda reddedilen yunus parkları ve hayvanlı sirklerin yasaklanması talebi, beş yıl sonra diğer pek çok konu başlığıyla birlikte bu kez bu komisyonca değerlendirilecek. Komisyon üyelerinin hazırlayacağı rapor 4 Ekim’de kamuoyuyla paylaşılacak.

 

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Çankırı’nın Orta ilçesine bağlı Büğdüz köyünde diatomit madeni arayan İsviçre merkezli maden şirketi yetkililerinin yanı sıra ilgili bakanlıklar, mülki idare yetkilileri ve belediye yetkilileri hakkında Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Tanal, suç duyurusu dilekçesinde, maden şirketinin, bölgenin yaşam kaynağı Devrez Çayı’nın yanı başındaki noktada faaliyetlerini tamamladıktan sonra ihale öncesi taahhüt ettiği ıslah çalışmalarını yürütmediği, maden sahasını kapatmadan arkada büyük bir çukur, enkaz ve doğa yıkımı bıraktığını dile getirdi. Tanal, maden arama faaliyeti sonrasında maden aranan bölgenin rehabilite edilerek tekrar doğaya kazandırılmasının sadece şirketin bakanlığa yazılı taahhüdü değil, aynı zamanda güncel mevzuatın da bir gereği olduğunu söyledi.