Gezegenin Geleceği: 22 Ekim 2019

-
Aa
+
a
a
a

İzmir'in Aliağa ilçesinde bir tesisten sızdığı iddia edilen ve sahil şeridini kirleten petrol türevi atıkların temizlenmesi için bölgeye ekipler sevk edildi. 

Fotoğraf: Birgün
Gezegenin Geleceği: 22 Ekim 2019
 

Gezegenin Geleceği: 22 Ekim 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, iklim değişikliğinin etkilerinin Türkiye’de açık şekilde görüldüğünü kaydetti. Türkeş, yaz ve kış arasındaki farkın azaldığını, bahar aylarının etkisinin uzadığını dile getirdi: “İklim değişikliğinin etkileriyle Türkiye, subtropikal iklimden tropikal iklime doğru geçiyor. Bugünkü sıcaklık rejimi neredeyse tropikal iklim koşullarına yaklaşmış durumda. Özellikle kışın etkisi azalıyor. Bahar mevsimleri daha ılık geçebiliyor. Tüm bunlar daha ılıman bir döneme gidildiğini gösteriyor. Bütün bunlar, bugün için değil ancak dört mevsimden, yılın bir serin ve soğuk bir de sıcak ve ılık döneminin olduğu iki mevsiminin oluşabileceği bir tropikal iklime doğru gidildiğini gösteriyor.” Yaşanan mevsimsel değişikliklerin nedeninin küresel iklim değişikliği olduğunu vurgulayan Türkeş, “Özellikle yüzey ve alt atmosfer sıcaklıklarının artması, buna bağlı olarak da zaman içinde okyanus ve deniz suyu sıcaklıklarının artışı ve bunlarla ilgili hava olayları, bu değişiklikleri etkiliyor. İklim değişikliği, bölgesel hava dolaşımıyla basınç ve rüzgar sistemlerini değiştiriyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Türkeş, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve önüne geçilmesi için ilk olarak fosil yakıt kullanımının düşürülmesi gerektiğini söyledi. Enerji sektöründe yoğun seragazı salımı olduğuna işaret eden Türkeş, şunları kaydetti: “Enerjide, ulaşımda, tarımda ve konutta daha az fosil yakıt kullanılmalı. Enerji tasarrufu ve enerji verimliliği ilkelerini tüm sektörlerde ve hayatımızda kullanmalıyız. Yeni ve yenilenebilir enerjinin birincil kaynaklar içindeki oranının artırılması lazım. Yaşam tarzımızın ve tüketim alışkanlıklarımızın değiştirilmesi gerekli. Toplu taşımanın geliştirilerek bireysel araç kullanımının azaltılması gerekli. Baştan aşağıya yapılacak değişikliklerle seragazı salımını azaltmalıyız” 

 

Fosil yakıt şirketleriyle çalışan büyük firmalar, yaklaşık 1000 Avustralyalı mühendis ve 90 kuruluş, tüm yeni projeleri iklim değişikliğini azaltmaya yönelik çevresel gerekliliklere göre değerlendirmeye alacaklarına dair bildiri imzaladı. The Guardian’ın haberine göre Hindistan kökenli bir kömür madeni projesi üzerinde çalışan firmalar ve bu firmaların personeli isyanı etmek üzere. İleride yüksek vasıflı çalışanlar bulmakta zorlanabilirler. Avustralya’da 2014 yılının mühendisi seçilen ve sektörün en etkili isimlerinden biri olan Robert Care, “Fosil yakıt çıkartma endüstrisinde çalıştım ve dahil olduğum projeler nedeniyle gururluyum. Ancak bugün olsa çalışmazdım, hayır yapmazdım” diyor. Care, mühendislerin çoğunun enerji sektöründeki dönüşümü fark edebileceğini ve işlerin aynı şekilde devam etmesini desteklemek yerine bu dönüşümün şekillenmesine yardımcı olmaları gerektiğini ifade ediyor. Care, “Birlikte hareket edemezsek, gelecekteki bir aşamada inancını yitirmiş, haklarından mahrum edilmiş ve kenara atılmış işçiler ve insanlar olacak” diyor ve ekliyor: “Değişmek zorundayız. Artık birlikte çalışmamız gereken bir sorun olduğunu biliyoruz. Karşılaştığım genç mühendisler endişeleri anlıyorlar ve çözümün bir parçası olmak istiyorlar.” Engineers Without Borders Australia, her yıl yaklaşık 10.000 üniversite öğrencisiyle eğitimler aracılığıyla etkileşimde bulunuyor. Kuruluşun Başkanı Gavin Blakey, genç mühendislerin sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi hayal ettiğini söylüyor. Blakey, “Geleceğin mühendislik işgücünü aktif olarak inşa eden bir kuruluş olarak, sektörün küresel zorlukları ele almada oynayabileceği role tutkuyla inanan ve sayıları giderek artan öğrenci ve profesyonel görüyoruz” diyor. 

İzmir'in Aliağa ilçesinde bir tesisten sızdığı iddia edilen ve sahil şeridini kirleten petrol türevi atıkların temizlenmesi için bölgeye ekipler sevk edildi. AA'nın haberine göre; oluşan yoğun kirlilik nedeniyle balıkçı barınağına giriş ve çıkışlar kapatıldı. Denizin yüzeyindeki atık maddeyi görenlerin haber vermesi üzerine ekipler olay yerine geldi. Kirlilik hem bölgede yaşayanları hem de balıkçıları tedirgin etti.

Küresel yenilenebilir enerji kaynakları beklenenden daha hızlı büyüyor ve önümüzdeki beş yıl içinde güneş enerjisindeki bir atağa bağlı olarak % 50 oranında büyüyebilir. Uluslararası Enerji Ajansı, güneş, rüzgar ve hidroelektrik projelerinin dört yıl içinde en hızlı şekilde artmaya başladığını tespit etti. Son raporunda 2024 yılına kadar ucuz güneş enerjisinin 600GW kadar artmasını öngörüyor. Genel olarak, yenilenebilir elektriğin önümüzdeki beş yıl içinde ABD’nin toplam elektrik kapasitesinin eşdeğeri olarak 1.200 GW oranında artması bekleniyor. IEA’nın genel müdürü Fatih Birol “Yenilenebilir enerji için çok önemli bir zaman” dedi. “Güneş, ve rüzgar gibi teknolojiler, küresel enerji sisteminde gerçekleşen dönüşümlerin merkezinde yer alıyor. Bunların artan yayılımı, sera gazı emisyonlarıyla mücadele, hava kirliliğini azaltma ve enerji erişimini artırma çabaları için çok önemli. ” Guardian, bu ayın başlarında, yenilenebilir bir enerji devriminin, 2020'lerde, petrol ve madencilik şirketlerinin tahminlerinden on yıl öncesinden, dünyanın artan petrol ve kömür talebine son verebileceğini bildirdi. Yenilenebilir enerji kaynakları bugün dünya elektriğinin %26'sını oluşturuyor, ancak IEA'ya göre payının 2024 yılına kadar %30'a ulaşması bekleniyor. Güneş enerjisi maliyetinin 2024 yılına kadar% 15 ila%35 oranında düşmesi ve on yılın ikinci yarısında daha fazla büyümeye yol açması bekleniyor.