Gezegenin Geleceği: 16 Eylül 2019

-
Aa
+
a
a
a

Daha sağlıklı ve iyi korunan bir Akdeniz için yelken açan Blue Panda, Türkiye’ye ulaştı! Aşırı tüketim ve plastik kirliliği, çağlar boyunca medeniyetlerin beşiği ve zengin çeşitlilikte deniz canlılarının yuvası olan Akdeniz’in doğal zenginliğini tehlikeye atıyor. WWF’in Blue Panda yelkenlisi bu duruma dikkat çekmek için Haziran ayında Fransa’dan başladığı Akdeniz yolculuğuna Kasım ayına kadar devam edecek. 

Fotoğraf: WWF
Gezegenin Geleceği: 16 Eylül 2019
 

Gezegenin Geleceği: 16 Eylül 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

Greenpeace Fransa, bilim insanlarıyla birlikte yaptığı gemi seferinde Fransız Guyanası’nda ilk kez kambur balinaların üreme ve beslenme alanlarını görüntüledi. Amazon Resifi’nin yakınında yer alan bu bölge, özel bir şirketin petrol sondajı tehdidi altında. Petrol şirketi, Brezilya’nın kuzey kıyısında Amazon Resifi olarak bilinen bölgenin yakınında sondaj yapmak için lisans almaya çalışıyor. Bu bölgede meydana gelebilecek herhangi bir petrol sızıntısı yakındaki suları ve Fransız Guyanası’nı da kapsayan habitatı harap edebilir.  Greenpeace ile araştırmayı ortak yürüten Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden deniz biyoloğu Olivier Van Canneyt şöyle konuştu: “Yaptığımız sefer bu bölgenin bazı türler için göç yolundan fazlası olduğunu kanıtladı. İlk kez tropikal balinaların burada beslendiğini gördük. Aynı zamanda kambur balina yavrularını görüntüledik. Bu durum bölgenin balinalar için aynı zamanda üreme ve beslenme alanı olduğunu kanıtlıyor. Fransız Guyanası suları bazı memelilerinin hayatta kalması için yaşamsal öneme sahip.” Bu bölge balinalar, deniz kaplumbağaları ve bazı diğer deniz hayvanları için aynı zamanda bir göç yolu. Greenpeace’in “Okyanusları Koru” kampanya sorumlusu Edina Ifticène “Böyle kritik bir alanda meydana gelebilecek herhangi bir petrol sızıntısı tüm çevre için geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Bulgular, bölgeyi koruma altına alabilecek Küresel Okyanus Anlaşması’nın ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor.” dedi. Okyanuslar iklim değişikliği, aşırı avlanma, derin deniz madenciliği, petrol çalışmaları ve plastik kirliliği nedeniyle tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir tehlike altında. Bilim insanları sucul yaşamı korumak ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için 2030 yılına kadar okyanuslarımızın en az üçte birinin okyanus koruma alanları kapsamına alınması gerektiğini söylüyor.

 

Daha sağlıklı ve iyi korunan bir Akdeniz için yelken açan Blue Panda, Türkiye’ye ulaştı! Aşırı tüketim ve plastik kirliliği, çağlar boyunca medeniyetlerin beşiği ve zengin çeşitlilikte deniz canlılarının yuvası olan Akdeniz’in doğal zenginliğini tehlikeye atıyor. WWF’in Blue Panda yelkenlisi bu duruma dikkat çekmek için Haziran ayında Fransa’dan başladığı Akdeniz yolculuğuna Kasım ayına kadar devam edecek. Akdeniz’deki atıkların %95’ini plastik maddeler oluşturuyor. Akdeniz’e her yıl 8 milyon ton plastik karışıyor. Türkiye hem Akdeniz’deki plastik kirliliğinin sorumlularından biri, hem de bu kirliliğin en çok etkilediği sahiller ülkemizde bulunuyor. #BluePanda ülkemizde plastik kirliliğinin azalmasına vesile olmak için burada. Yelkenli hem belediyeleri hem de bireyleri #PlastiksizDenizler için #PlastikKirliliğineHayır demeye çağırıyor.  17 Eylül saat 12.00-20.00 arası Büyükada’da Plastik Denizler sergisi İstanbul Bienali kapsamında ziyarete açık olacak.

 

Kazdağları’ndaki Kirazlı Altın Madeni’ne karşı hep birlikte çıkarılan sesin, dağların güneyinde yankı bulduğunu belirten TEMA Vakfı, toplanan yaklaşık 570 bin imzanın umut veren haberleri de beraberinde getirmeye başladığını kaydetti. Vakfın Kirazlı Altın Madeni için sürdüğürdüğü change.org’daki imza kampanyasında şu ifadelere yer verildi: “İlk olarak Kaz Dağları’nın güneyinde yer alan ve proje aşamasında olan Demirtepe Altın Madeni’nin, Bakanlıktaki ÇED raporunun inceleme ve değerlendirme komisyonu görüşmeleri iptal edildi. Ardından da projenin tamamen iptal haberini sevinçle aldık. Bu güzel haberi Türkiye genelinde ihaleye çıkması planlanan 1102 maden ihalesinin ertelenmesi haberi izledi. Ertelenen 1102 madenin 710’u altın madenlerinin içinde olduğu gruptan oluşuyor. Bu 710 projenin ise 23 tanesi Balıkesir, Çanakkale ve Kaz Dağları yöresinde bulunuyor.” Kanadalı firmasının yapımını sürdürdüğü Çanakkale’deki Kirazlı Altın Madeni projesinde ağaç kesimi ve maden inşaatının halen devam ettiğini vurgulayan Vakıf, proje durdurulana kadar mücadelerine devam edecekleri belirtti; herkesi change.org’ta devam eden imza kampanyasına destek vermeye davet etti.

Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre Değirmendere köylüleri günlerdir evlerine 30 metre uzaklıkta, zeytinlik alanda yapılmak istenen JES kuyusuna karşı direniyor. Kaymakamlığın emri ile onlarca jandarma-polis gücü ile şirketin alanda çalışma yapması sağlanırken köylüler ise gece gündüz alanın çevresinden ayrılmıyor.  Değirmendere Köyü eski muhtarı Mehmet Çetinkaya‘nın kaymakamlığa verdiği şikayet dilekçesinin ardından alandaki ağaçlarda incelemeler yapan Kuyucak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ziraat mühendisleri arazide yaptıkları incelemelere dair rapora şu bilgileri yazdılar: “.. yapmış olduğumuz tespitlerde 20-25 yaşlarında mahsuldar durumdaki zeytin ağaçlarından 807 parseldeki 9 ağacın kuruduğu, 20 adet ağacın da gövdeye yakın yerden ana dallarının budama ve gençleştirme amacıyla olmayıp ağacı yok etmeye yönelik kesildiği, 808 parsel üzerindeki 16 ağacın gövdeye yakın yerden ana dallarının budama ve gençleştirme amacıyla olmayıp ağacı yok etmeye yönelik kesildiği, 809 parsel üzerinde ise 5 adet ağacın kuruduğu ve bu ağaçlar ile altındaki otların kuru olup diğer ağaçlar ve otların kuru olmadığından dolayısıyla bu ağaçların bir kimyasal kullanılarak kuruduğu kanaatine varılmıştır”. Aydın Çevre Kültür Platformu Başkanı Mehmet Vergili, “Bizler yasaların uygulanmasından başka bir şey istemiyoruz. JES’lerin verdiği zararları Aydın’da herkes görüyor, yaşıyor. Sonuna kadar Değirmendere halkının mücadelesinin yanında olacağız” dedi.