Gezegenin Geleceği: 14 Ekim 2019

-
Aa
+
a
a
a

Kazdağları’ndaki Kirazlı Köyü yakınlarında, büyük bir doğa talanına neden olan altın madeni projesinin durdurulması ve süresi 13 Ekim’de dolan işletme ruhsatının yenilenmemesi için yörede yaşayanlar, çevre aktivistleri ve sivil toplum örgütleri Çanakkale’de bir araya geldi.

Görsel: Yeşil Gazete
Gezegenin Geleceği: 14 Ekim 2019
 

Gezegenin Geleceği: 14 Ekim 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

AA’dan Efsun Yılmaz’ın haberine göre, Avrupa Birliği Türkiye Mali İşbirliği çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen “İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi” projesi kapsamında, İzmir’de resmi kurum ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımıyla eğitim düzenlendi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “İklim Değişikliğinin Ekolojik Sistemlerdeki Yeri” konulu konuşmasında ormanların faydalarını anlattı. Tolunay, İzmir’in Karabağlar ilçesinde 18 Ağustos’ta başlayan ve Seferihisar ile Menderes ilçelerine sıçradıktan 2 gün 5 saat sonra kontrol altına alınabilen yangının sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulunarak, “İzmir’deki yangında zarar gören kızılçam ormanının eski haline dönmesi için 30 yıl gerek.” ifadelerini kullandı. Tolunay, şöyle konuştu: “Orman Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğundaki alan zarar gördü. Ağaçlandırma yetkisi de onlara ait. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tasarrufu yok. Orman Genel Müdürlüğü belediyeden destek isteyebilir. Yangın sırasında da işbirliği yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bakanlıktan izin almadan orada çalışma yapamaz. Hem yasal değil hem de kargaşaya yol açar. O nedenle ağaçlandırma çalışmasının da işbirliği halinde yapılması lazım” dediç

 

Dünyanın dört bir yanında fosil yakıtlara karşı mücadele eden “350” aktivistleri İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği 16. İstanbul Bienali’ni protesto etti. “Yedinci Kıta” adıyla gerçekleşmekte olan bienal, bu sene özellikle ekolojik tahribat ve iklim krizi konularını odağına alırken, gerçekleşen protestonun nedeni ise bienal sponsorları arasında fosil yakıt şirketlerinin olması. Sabah saatlerinde bienal mekanlarından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi önünde bir araya gelen iklim aktivistleri bina önünde “Fosil yakıt parasından vazgeç!” yazılı bir pankart açarak protestolarını gerçekleştirdi. Aktivistler ayrıca, bienal katılımcılarına arkasında “iklim krizi çağında sanat kurumlarının fosil yakıt şirketlerinden finansal destek alması kabul edilemez” yazan yapma dolarlar dağıttılar. 350 aktivisti Ege Tok, İKSV’yi özeleştiri yapmaya ve bir an önce bu hatasından dönmeye davet etti. Ege Tok açıklamasını “Dünyanın dört bir yanında milyonlarca genç iklim için bir an önce harekete geçmemizi söylerken sanatın ve sanatçının kömürün karasını, petrolün katranını yeşile boyamaya çalışan şirketlere ihtiyacı olamaz, olmamalı.” diyerek sonlandırdı. İklim aktivistleri, başta kültür ve sanat kurumları olmak üzere fosil yakıt şirketlerinden destek alan kurumlara karşı ses çıkarmaya devam edeceklerini söyleyerek eylemlerini bitirdiler.

Kazdağları’ndaki Kirazlı Köyü yakınlarında, büyük bir doğa talanına neden olan altın madeni projesinin durdurulması ve süresi 13 Ekim’de dolan işletme ruhsatının yenilenmemesi için yörede yaşayanlar, çevre aktivistleri ve sivil toplum örgütleri Çanakkale’de bir araya geldi. Kaz Dağları Dayanışması’nın düzenlediği protesto eyleminde, İskele Meydanı’nda toplananlar, “Kirazlı giderse tüm Kazdağları gider. Kirazlı durdurulmaz ise  diğer projeleri durdurmak daha da güçleşir” dedi. Kalabalık grup adına Kazdağları Dayanışması’ndan Ferzan Aktaş, Ayşegül Sandıkçıoğlu ve Necla Kanbur’un yaptığı basın açıklamasında taşeron şirketin süresi biten ruhsatının yenilememesi istendi. Altın madenciliğinin tehlikelerinden birinin de siyanür kullanımı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, projede 18 bin 900 ton siyanür kullanılacağını anlatıldı: “Siyanür açık havada buharlaşacak ve ayrıca atık yığınları ve havuzların altında yer alan membranların yüzlerce ton basınç altında delinme, yırtılma, çürüme, çökme ve deprem gibi nedenlerle sızdırması sonucu yeraltı sularına ve toprağa karışacak, insan ve diğer tüm canlıların üzerinde ölüm ve hastalık saçacak” dendi. Çanakkale ve yöresinin birinci derece deprem bölgesinde olması ve projenin fay hatlarına çok yakın olması nedeniyle kaza riskinin büyük olduğu vurgulanan açıklamada, Kazdağları ve çevresinde sırasını bekleyen onlarca projeye dikkat çekildi.

Antalya Kaş’ta bulunan Kaputaş plajının üzerinden geçecek 28 kilometrelik yol için Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün verdiği izin, Antalya 4. İdare Mahkemesi’nce iptal edildi. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği ve Peyzaj Mimarlar Odası otoban projesine Antalya Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun verdiği izne karşı dava açmıştı. Proje Antalya’da mevcut karayoluna alternatif olarak planlanan ve 28,7 kilometrelik ikişer şeritli bölünmüş karayolunu içeriyordu. Antalya 4. İdare Mahkemesi, davayla ilgili mahkemeye sunulan bilirkişi raporunu esas aldı. Raporda, yolun 2 bin 842 metrelik kısmının koruma esaslarına uygunluğunu bozacağı ve planlanan yolun 1. Derece Doğal SİT alanın en uzun kenarından geçerek deniz ve kara tarafını ikiye böldüğü bilgisi yer aldı. SİT alanı ve bütünlüğüne bakılmaksızın planlama yapıldığı bilgisinin de verildiği raporda SİT bütünlüğünün mutlak suretle bozulmasına neden olacağı kanaatine varıldı. Raporda ayrıca bölgeye özel endemik tür olan Likya Kaş Orkidesi ve Kaputaş Andız otunun proje bölgesinde yayılım alanına sahip olduğu ifade edilerek eğer proje güzergâhı değiştirilmezse bu bitkilerin tehlike altına gireceği ifade edildi. Antalya 4. İdare Mahkemesi, oy çokluğuyla alınan karar neticesinde projenin hukuka uygunluğu bulunmadığına karar verdi.