Dünyada sadece Denizli'de yetişen yeni bir bitki türü keşfedildi: 'Rindera cetineri'

-
Aa
+
a
a
a

İzmir Ege Üniversitesi  Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yıldırım, dünyada sadece Denizli'nin Çameli ilçesi sınırlarında yetişen yeni bir bitki türü keşfetti. 

Gezegenin Geleceği: 15 Ocak 2020
 

Gezegenin Geleceği: 15 Ocak 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

İzmir Ege Üniversitesi  Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yıldırım, Orman Mühendisi Rasim Çetiner'in fotoğraflayarak kendisine ulaştırdığı farklı bir Yünlügelin (Rindera) fotoğrafından yola çıkarak dünyada sadece Denizli'nin Çameli ilçesi sınırlarında yetişen yeni bir bitki türü keşfetti. Doç. Dr. Yıldırım, yeni türün bilimsel adını ise bitkiyi ilk bulan kişi olan Rasim Çetiner'e atfen 'Rindera cetineri' olarak bilim dünyasına kazandırdıklarını kaydetti. Doç. Dr. Yıldırım, "Bu bitkinin dünyada şu ana kadar keşfedilmemiş 'Yünlügelin' dediğimiz 'Rindera' cinsine ait bir tür olduğunu fark ettik. Bu grup, enteresan bir grup, çünkü çok fazla tür sayısı mevcut değil. Dünyada 25 kadar türü mevcut, bunlardan 'Denizli Yünlügelini' ile birlikte ülkemizde 5 türü oldu. Bu türlerden ise 3'ü yalnızca ülkemizde görülen endemik türler. Bu bitkilerden elde edilen kimyasal içeriklerden özellikle 'alkaloid' olarak bilinen çalışmalarında, içinde özellikle 'naftakinon' olarak bilinen maddelerin kanser hücre hatları üzerinde çok önemli öldürücü etkiye sahip olduğu bilinmekte. Bu tarz çalışmalar halen devam ediyor. Keşif safhasından sonra bir sonraki amacımız da bu bitkinin bu tarz bir kimyasal içeriğe sahip olup olmadığını belirleme yönünde çalışmaları planlamaktayız. Bitkinin popülasyonuna zarar vermeyecek şekilde, hem alanında bitkiyi koruyup, hem de içeriğinde insanlık yararına herhangi bir olumlu sonuç verecek içerik var mı, bunu bulmaya çalışacağız" diye konuştu. 

"Avustralya'daki yangın dumanları dünyanın çevresinde bir tur atacak"

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, Avustralya'daki orman yangınlarından yükselen ve stratosfere ulaşan dumanların dünyanın çevresini dolaşmasını beklediğini duyurdu. Ülkenin doğu kıyılarındaki orman yangınları Eylül ayından beri devam ediyor. Büyük Okyanus'a yönelen duman tabakası yeni yılın ilk gününde Güney Amerika'yı geçti ve dünyanın etrafındaki turunun yarısını tamamladı. NASA uzmanları dumanların dünyanın çevresini en az bir kez dolaşacağını söylüyor. Uzmanlar, yangının büyüklüğü ve şiddetinde iklim değişikliğinin önemli payı olduğunu söylüyor. NASA'nın açıklamasında "Duman stratosfere ulaşınca kaynağından binlerce kilometre uzaklığa taşınabilir ve küresel atmosfer koşullarını etkiler" dendi. Kurum, dumanların etkisinin araştırıldığını ve bu yükseklikte atmosferin soğumasına ya da ısınmasına yol açıp açmadığının belirleneceğini vurguladı. Dumanlar, Güney Amerika'da gökyüzünün rengini değiştirmiş, Yeni Zelanda'da hava kalitesini ciddi oranda bozmuş ve dağların zirvesindeki kar örtüsünün rengini değiştirmişti.

Çin'in petrol ithalatı rekor kırdı

Euronews’den Sertaç Aktan’ın haberine göre, yayımlanan son veriler ışığında Çin, 2019’da 506 milyon ton ham petrol ithal etti. Günde 10 milyon 120 bin varile denk gelen bu miktar 2018’e kıyasla günlük 882 bin varillik artış yaşandığı anlamına geliyor. Çin’in ham petrol ithalatı 2003’ten bu yana rekor artış gösteriyor. Talepteki artışın ana nedeni olan yeni rafinerilerin bazı bölümleri yalnızca aralık ayında çalışmaya başladı. Bu da 2020 yılında artışın devam edeceğinin göstergesi olarak yorumlanıyor. Çin’de 2019’da özel büyük kimya şirketlerinin rafine sektörüne girdi. Durum doğal gaz ve sıvı doğalgaz için de farklı değil. 2019 yılında LNG ithalatındaki yüzde 6,9’luk artışla 96,56 milyon tona çıkan Çin bu alanda dünyanın en büyük doğal gaz ithalatçısı ünvanını iki ay üst üste Japonya‘dan almış oldu.  Ancak doğalgaz ithalatındaki büyümenin düşüş trendine girmesi bekleniyor çünkü Çin, ekonomisinin yavaşlamaması için kömürden gaza geçiş programında yavaşlatma eğilimine girdi.

İki yüzyılda insanların vücut sıcaklıkları 0,6 derece arttı

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesinden araştırmacılar, ABD'de yaptıkları çalışma kapsamında 677 bin 423 kişinin vücut sıcaklığı ölçümünü değerlendirdi. Söz konusu kayıtların çapraz kontrolüyle elde edilen sonuçlara göre, 21. yüzyılda dünyaya gelen erkeklerin vücut sıcaklığının 19. yüzyılda dünyaya gelenlere oranla 0,6 derece, kadınların da 1890'larda doğan hemcinslerine kıyasla 0,03 derece daha düşük olduğu sonucuna ulaşıldı. Araştırmayı yürüten ekibin başındaki Stanford'da görevli Profesör Julie Parsonnet, eski verilerle yeni ölçümleri karşılaştırarak insan vücudundaki bu sıcaklık düşüşüne neyin neden olduğunu bulmaya çalıştı. Parsonnet, fizyolojik değişimin yanı sıra evlerin ısısı, mikroorganizmalarla temas ve gıdalar da dahil çevrenin değiştiğine dikkati çekti. Araştırmacılar, bu düşüşü, çevresel faktörler nedeniyle düşen metabolik hız, kamu sağlığında 200 yılda kaydedilen ilerlemeler, metabolizmayı geliştiren iltihap vakalarındaki azalma gibi nedenlerin yanı sıra yüksek yaşam standartları, vücudun kendini sıcak tutmak için daha çok çalışmaya gerek duymamasına bağladı. 

"Hava kirliliği kalp sağlığını etkiliyor"

Birleşik Krallık Kalp Vakfı tarafından yapılan araştırma hava kirliliği seviyelerinin kalp sağlığını ciddi şekilde etkilediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre her yıl kalp krizi ve kalp rahatsızlıkları nedeniyle önümüzdeki on yıl içerisinde 160 bin kişi kaybedebiliriz. Araştırma, her gün milyonlarca kişinin ülke genelinde zehirli partiküller soluduğunu ve bu partiküllerin ise kana karışarak iç organlara nüfuz ettiğini belirtiyor. Bu durum ise kalp krizi ve diğer kalp rahatsızlıklara neden oluyor.  Vakıf Direktörü Jacob West yaptığı açıklamada hava kirliliğinin önüne geçebilmek için sağlıklı hava kalitesini sağlayacak düzenlemelerin yasayla hayata geçirilmesi gerekliliğini vurguladı.