Yeni Albümler - 11

Bu haftanın açılışını Fransız rock grubu Eiffel’in son albümünde yer alan Cascade adlı parçayla yaptık. 1998 yılında kurulan topluluk, yeni albümü “Stupor machine”i de yedi yıllık bir aranın ardından geçtiğimiz Nisan’da yayınlamıştı. Romantik parçalarıyla tanınan Maud Lübeck ise, “Divine” adlı yeni albümünü bu yılın başında piyasaya çıkarmıştı. 46 yaşındaki sanatçı, bu son çalışmasında yer alan À deux adlı şarkıyı bu yaz Alain Chamfort’la birlikte yeniden yorumladı ve parça 21 Haziran’da single olarak yayınlandı . 

Yetmişli yıllardan beri müzik piyasasının içinde olmasına rağmen fazla ön plana çıkmayan ama istikrarlı bir şekilde albüm yayınlamaya devam eden CharlElie Couture, ilk albümü "12 chansons dans la sciure"ü 1978 yılında piyasaya sürmüştü. Şarkılarında rock, blues ve şanson gibi farklı tarzları harmanlayan Couture, aynı zamanda fotoğrafçılık ve plastik sanatlarla da uğraşıyor ve bu alanlarda sergiler de düzenliyor. Sanatçının yeni albümü “Même pas sommeil” bu yılın Ocak ayında çıkmıştı piyasaya. Albümdeki hemen hemen tüm şarkıların sözü ve müziği kendisine ait. Albümün isim şarkısı için Jacques Dutronc’un 1968 tarihli Il est cinq heures, Paris s’éveille adlı şarkısından ilham almış Couture. Dutronc söz konusu şarkıda sabahın beşindeki Paris manzaralarından bahsediyordu ve parçanın sonunda "Saat beş, uykum yok" diyordu, Couture de şarkısında, ilerleyen saatlere rağmen bir türlü uyuyamayan bir adamın hikayesini anlatıyor bize ama bir yandan da hâlâ hayatta olduğunu ve hayranlarıyla paylaşacak daha çok şey bulunduğunu ifade ediyor bu sözlerle. 

Önümüzdeki haftalarda piyasaya çıkacak olan albümlere kısaca göz atarsak: 6 Eylül’de rap müzisyeni Oxmo Puccino’nun "La nuit de réveil" adlı albümü yayınlanacak. Yine aynı tarihte pop & rock grubu BB Brunes "Visage" adlı albümüyle buluşacak hayranlarıyla. Doksanlarda, tenis kortlarından sahnelere transfer olan Yannick Noah’nın, beş yıl aranın ardından yayınladığı ilk stüdyo albümü "Bonheur indigo" da yine 6 Eylül’de alacak müzik marketlerdeki yerini. Bundan bir hafta sonra, yani 13 Eylül’de, alternatif pop müziğin sevilen isimlerinden La Grande Sophie’nin "Cet instant" adlı albümü çıkacak piyasaya, yine aynı tarihte bu yıl yetmişinci yaşını kutlayan Belçikalı Arno, "Santeboutique" adlı çalışmasını yayınlayacak. 13 Eylül tarihli bir başka albüm de son dönemde televizyon sunuculuğuna ağırlık veren Dave’in, son stüdyo albümünden tam on üç yıl sonra çıkacak olan "Souviens-toi d’aimer" adlı çalışması. Aynı hafta Debout sur le Zinc grubunun Boris Vian şarkılarını yorumladığı "Vian par Debout" da müzikseverlerle buluşacak. 20 Eylül haftasına geldiğimizde; Jeanne Cherhal, Sanseverino ve Stéphan Eicher’nin yeni albümlerini görüyoruz. Eylül’ün son haftasında ise geçtiğimiz programlarda kariyerine yakından bakma fırsatını bulduğumuz Thomas Fersen, "C’est tout ce qu’il me reste" adlı çalışmasıyla ziyaret edecek müzik marketleri. Ekim ayında ise Vincent Delerm’in yedinci stüdyo albümü "Panorama" ve şarkılarına Fransız Öpücüğü'nde zaman zaman yer verdiğimiz genç pop & hip hop müzisyeni Tim Dup’ın ikinci stüdyo albümü "Qu’en restera-t-il" piyasaya çıkacak. Doksanlı yıllarda kurulan ama tüm albümlerini iki binlerde yayınlayan Karpatt ise yeni stüdyo albümü "Valparaiso"yu 29 Mart’ta piyasaya sürmüştü. Latin Amerika melodileriyle bezeli albüm on sekiz şarkıdan oluşuyor ve açılış parçası Panaméricaine ile dikkat çekiyordu. 

İlk albümünü 1968 yılında yayınlamasına karşın sesini geniş kitlelere duyurma imkanı bulamayan ve elli yıldır kariyerine mütevazı bir şekilde devam eden Yvan Dautin, en son 2012’de "Un monde à part" adlı bir albüm yayınlamıştı. Sanatçının yeni stüdyo albümü "Le cœur a l’encan" da 23 Ağustos’ta çıktı piyasaya. Genelde aşk temalı şarkılar yer alıyor albümde ama silahlanma ve çevre kirliliği gibi ciddi meselelere de duyarsız kalmamış Dautin. Albümden çıkan ile single olan Plus d’abeilles plus de miel, Türkçeye Ne arı kaldı ne bal şeklinde çevrilebilir. İki hafta önce Brezilya’daki arı ölümleriyle ilgili bir haber yer almıştı medyada, son 3 ayda 500 milyondan fazla arının tarım ilacı kullanımı nedeniyle öldüğü ifade ediliyordu. Bu şarkı da aslında tam onun üstüne geldi. Parçada “Rüzgar kötü haberi getirdi, ne arı kaldı ne bal ve dünyamız öldü” diyor Yvan Dautin ve artık dönülmez bir noktaya geldiğimizi belirtiyor. Belki dünya henüz yok olmadı Dautin’in dediği gibi ama bir şeyleri değiştirmezsek fazla vaktimizin kalmadığı da açık.

Julien Clerc’in kızı Vanille, ilk stüdyo albümü “Amazona”’yı 7 Haziran’da piyasaya sürmüştü. Albümün kayıtlarını Güney Amerika’da gerçekleştirmişti otuz yaşındaki sanatçı. Samba ve bossa nova tarzındaki şarkıların yer aldığı albümdeki parçaların sözü ve müziği de yine Vanille'e ait. Albüm çıkarma sürecinin bir hayli uzun sürdüğünü, bunun öncesinde bol bol seyahat ettiğini, yirmi bir yaşında gitar çalmayı öğrendiğini, 24-25 yaşlarında da şarkı sözü yazmaya başladığını belirtmiş Vanille kendisiyle yapılan bir röportajda. Bu tarihten itibaren de Paris ve Bordeaux’daki barlarda sahne almaya başlamış genç kadın. 

Alain Souchon en son 2008’de bir solo albüm yayınlamıştı. 2014’te karşımıza kadim dostu ve iş ortağı Laurent Voulzy ile bir araya geldiği bir projeyle çıkan usta sanatçı, geçtiğimiz Cuma yani 30 Ağustos’ta da Presque ve Âme fiftes (Elliler ruhu) adlı yepyeni iki parçasını yayınlandı müzik platformlarında. Bu aynı zamanda, 18 Ekim’de çıkacak yeni bir albümün de müjdecisi.

1995 doğumlu Maxence Lapérouse, ya da sahne adıyla Maxenss, ilk albümü "@"i 19 Temmuz’da piyasaya sürdü. 2013’ten beri Youtube aracılığıyla farklı single’lar yayınlamıştı genç adam. Genelde parodi tarzında şarkılardı bunlar. İlk albümüne ait ilk single da Ocak ayında çıkmıştı piyasaya. Yedi şarkıdan oluşan bu çalışmasında da pop müzikle rap’i birleştiren Maxenss, sosyal medyada da ciddi bir takipçi kitlesine sahip. Albümün son şarkısı olan Désert'in sözlerini kendisi yazmış, bestesini ise Camille Rossi ile birlikte gerçekleştirmiş sanatçı.

İki binli yılların başında üne kavuşan o zamandan beri de gerek Fransızca gerekse Arapça olarak seslendirdiği parçalarla kariyerine devam eden Cezayir asıllı Souad Massi, ilk olarak 2001’de Marc Lavoine’la birlikte yorumladığı Paris adlı şarkıyla dikkat çekmişti. Aynı yıl kendi dilinde seslendirdiği şarkılara yer verdiği "Raoui" isimli albümü yayınlayan sanatçı, ülkemizde de konserler verdi. Son olarak da 2015’te "El Mutakallimun" adlı bir albüm çıkaran Massi’nin yeni albümü bu sonbaharda piyasaya çıkacak. Bu albüm öncesinde yayınlanan single’lardan olan Pays natal (Memleket) aslında Marie-Paul Belle’e ait bir parça. “Özleyeceğim bir şey yoktu orada, ben de terk edip gittim o yüzden, Ama senin evin kendi evim gibi olsa da burada, Bende kalan hatıralar var hâlâ” sözleri yer alıyor nakarat kısmında. Souad Massi de 1999’da ülkesini terk edip Paris’e yerleşmiş, o yüzden bu şarkı onu çok etkilemiş ve Marie-Paul Belle’den yeniden yorumlamak için izin istemiş. 

Daha önce farklı sahne adlarıyla piyasaya giriş yapan Sylvain Hagopian ya da son sahne adıyla Silvàn Areg aynı zamanda Claudio Capeo’nun söz yazarı olarak da tanınıyor. 1979 doğumlu sanatçı, 2000’lerde Casus Belli adıyla farklı albümler yayınlamış, 2019 yılında da Fransa’yı Eurovision Şarkı Yarışmasında temsil edecek şarkıyı belirleme amacını taşıyan Destination Eurovision adlı programla gündeme gelmişti. Areg bu programa Allez leur dire adlı şarkıyla katılmıştı, şarkının video klibi de uzunca bir süredir ekranlarda dönüyordu. Yaklaşık iki hafta önce, 23 Ağustos’ta bu şarkının da yer aldığı "Sur le fil" adlı albümü yayınladı sanatçı. Dinlemesi oldukça keyifli bir çalışma bu, genellikle tempolu şarkıların yer aldığı ama yormayan, iyi hazırlanmış tam bir yaz albümü.

Fransız şansonunun en tecrübeli, aynı zamanda da en üretken sanatçılarından biri olan Georges Chelon, yaz ayları boyunca iki albüm yayınladı. 23 Ağustos’ta çıkan "Essayez Dieu" adlı albümünde yine farklı temaları ele aldı sanatçı. Albümün isim şarkısında “Her şeyi denediniz mutlu olamadınız bir de Tanrı’yı deneyin” diyerek biraz maneviyata kayıyor ama dünya meselelerini de ihmal etmiyor Chelon. Örneğin Notre-Dame adlı şarkı, Paris’teki Notre Dame Katedralinde bu yıl çıkan yangını konu alıyor ya da Et vous ça vous fais rire (Ve bu sizi güldürüyor) adlı parçada toplumun çevre konusundaki duyarsızlığını eleştiriyor. Albümde aynı zamanda kendisine şöhreti getiren Père prodigue adlı parçayı da yeniden yorumlamış Chelon. İlk olarak 1965’te piyasaya çıkmıştı bu parça ve ailesini terk eden bir babanın eve dönüşünü konu alıyordu. "Père prodigue" kelime anlamı olarak "müsrif baba" demek ama “hayırsız baba” olarak çevirmek daha doğru belki de. Chelon çocukluk yıllarında onları terk eden kendi babasından esinlenerek yazmış bu şarkıyı. 

2012 yılında Elise Preys ve Sebastien Délage tarafından kurulan Hollydays, 2014’te arka arkaya üç single yayınladıktan sonra ilk albümü "Hollywood Bizarre"ı 2018’in sonlarına doğru piyasaya sürdü. On üç şarkıdan oluşan bu albüm; ve pop, şanson ve elektronik müzik gibi farklı tarzları bir araya getiriyor. Albümdeki şarkıların sözleri ağırlıklı olarak Antoine Patinet’ye ait, yalnızca Folle adlı parçayı Kanadalı şarkıcı Pierre Lapointe yazmış.