Fransız Öpücüğü: Birinci yıl özel programı

Fransız Öpücüğü
-
Aa
+
a
a
a

Bu haftaki programda yayın hayatına 2018'in Mayıs ayında başlayan Fransız Öpücüğü'nün birinci yaş gününü kutladık. Program boyunca hem son bir yıl içinde neler yaptığımıza bir göz attık hem de yeni yayın dönemine ait planlarımız hakkında bilgi verdik. 

Bu haftaki programın açılışını Enrico Macias’ın Oh guitare, guitare adlı parçasıyla yaptık. Geçtiğimiz Cumartesi günü, Zorlu PSM Caz Festivali kapsamında bir konser veren sanatçı, artık 80 yaşına gelmiş olsa da sahnede ara vermeden yaklaşık iki saat kadar kalarak en sevilen şarkılarını seslendirdi ve izleyenleri bir kez daha coşturmayı bildi.

Açık Radyo’daki yayınımıza geçen yılın 4 Mayıs’ında başlamıştık. İlk iki programın teması da 1968 yılıydı. İlk programda 1968 yılının öne çıkan Fransızca parçalarını, bir sonrakinde ise Mayıs 1968 olaylarının Fransız müziğine olan etkilerini incelemiştik. Yeni yayın döneminin ilk programında da 1969 yılını ele alacağımızı hatırlatalım.  Geçen yıl, 68 Mayıs’ında yaşananlarla ilgili şarkıları gözden geçirirken oldukça ilginç bir parçaya rastlamıştım. Colette Magny'nin seslendirdiği parça, aslında yarı belgesel niteliği taşıyordu çünkü öğrenci olayları sırasında Paris caddelerinde yapılan kayıtları da içeriyordu. Yine 2018 Mayıs'ında, 1968’in ellinci yılı anısına, Magny'nin 10 CD’den oluşan bir antoloji seti yayınlandı. Bu koleksiyonda yer alan parçalardan biri de Lorsque s’allument les brasiers adını taşıyor. Kübalı şair José Marti’nin “Zaman fırınların zamanı ama görülmesi gereken tek şey, oradaki ışıktır” sözlerinden esinlenmiş Magny bu şarkıda. (Fernando Solanas’ın 1968 tarihli La hora de los hornos yani Kızgın Fırınların Saati adlı belgeseli de bu sözlerden ilham almıştı). Bunun yanı sıra şarkı boyunca Che Guevera’dan da farklı alıntılar yer alıyor.

Geçen yılın Haziran ayında, 5 Haziran Dünya Çevre gününe özel bir program hazırlamıştık. O programda yer alan şarkılardan biri de Mickey 3D’nin seslendirdiği Respire yani Nefes Al idi. Sözleri şöyleydi parçanın:

Gel buraya ufaklık, dinle beni çocuğum,
Sana hikâyesini anlatacağım insanoğlunun.
Başlangıçta hiçbir şey yoktu, her şey yolundaydı
Gelişiyordu doğa, yollar yapılmamıştı.
Sonra insan geldi kocaman pabuçlarıyla
Tekmeler attı saygı görmek için hayvanlara.
Başladı çizmeye tek yönlü yolları
Ovaların ortasındaki oklar git gide çoğaldı
Ve tüm canlılar girdi hâkimiyet altına 
Boyun eğmişti tüm tarih bu kadar kısa zamanda
Hemen yarın değiliz adım atacak geriye
Kirletmeye başladık çölleri bile. 

Nefes alman lazım ve bunu söylemenin bir anlamı yok
Çok hoşuna gitmeyecek ama yine de söylemek gerek

Tümden kaçmış olacak tren önümüzdeki birkaç senede
Ve doğacak torunların alınlarında tek bir gözle. 
Sana soracaklar sende niye iki tane var diye
Sen aptala yatarken diyecekler nasıl izin verdin böyle bir şeye
Boşuna savunacaksın kendini
Hata benim değil, benden öncekilerin diye
Ama ellerini yıkamak için olmayacak kimse yanında
Anlatacaksın onlara uzanıp meyve yediğin zamanları çayırlarda
Hayvanlar vardı diyeceksin bir zamanlar ormanda
Geri gelirdi kuşlar ilkbaharın başında.

Nefes alman lazım, yarın her şey daha kötüye gidecek
Çok hoşlanmayacaksın ama yine de söylemek gerek

En kötü şey bu hikâyedeki, birer köle olması hepimizin
Bazen de birer katil hatta
Kendini suçlu hissetmeden bakamayan ağaçlara
Biraz eskimiş ama tamamen acınacak durumda.
İşte böyle evlat, insanoğlunun hikâyesi
Pek hoş değil evet ve bilmiyorum sonunu da 
Seni leylekler getirmedi bir kovukta geldin dünyaya
Ve devam ediyoruz onu hala bir lağım çukuru gibi doldurmaya.

Geçen yılın yaz aylarına, 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri damga vurmuştu. Biz de bu dönemde Fransız müziğindeki politik içerikli şarkıları incelemiştik. O dönemde yarım saat süren programda yer verme imkanı bulamadığımız parçalardan biri de Leny Escudero’nun seslendirdiği Sacco et l’autre yani Sacco ve diğeri adlı şarkıydı. Sacco ve Vanzetti ya da tam isimleriyle Ferdinando Nicola Sacco ve Bartalomeo Vanzetti, iki İtalyan göçmen. İkisi de işçi hakları mücadelesinde yer almış isimler, 1920’de polis tarafından göz atına alınmış, anarşizmle suçlanmış ve 23 Ağustos 1927 günü idam edilmişler. Şarkı bu iki kişi için yazılmış gibi gözükse de aslında özgürlük mücadelesi sırasında hayatını kaybeden pek çok isme de yer verilmiş. Bunların arasında Kongolu politikacı Patrice Lumumba, İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız direniş hareketinde yer alıp Naziler tarafından idam edilen Guy Moquet, 1969’da Prag’daki protesto gösterileri sırasında kendini yakarak intihar eden öğrenci Jan Palach ve 1968’de bir suikasta kurban giden Martin Luther King gibi isimlerden bahsediyor Escudero. “Siz masumların cehenneminde başınız dik yürüyorsunuz, biz ise kendi hatalarımızı ve sizin kanınızın rengini unutuyoruz” diyor ve Hamlet’ten bir alıntı yapıyor. William Shakespeare’in bu ünlü oyununda “Çürümüş bir şeyler var Danimarka Krallığında” sözleri geçer, Escudero da şarkısında “Çürümüş bir şeyler sadece Danimarka’da değil” diyerek atıfta bulunuyor bu sözlere.  

Bu son bir yıl boyunca düzenli kuşaklarımızdan biri de ölüm yıl dönümü olan ya da yakın dönemde hayata veda eden sanatçıları andığımız "Anısına" kuşağı oldu. Bu kuşakta geçen sene hayata veda eden Charles Aznavour, Jacques Higelin, Michel Legrand ve Gérard Jouannest gibi sanatçıların yanı sıra ölüm yıldönümlerinde Nino Ferrer ve Johnny Hallyday gibi isimleri de andık. Yaklaşık bir hafta önce de Fransız rock müziğinin altmışlı yıllardaki önemli isimlerinden Dick Rivers hayata veda etti. Nice doğumlu olan Dick Rivers'ın repertuarının en fazla ses getiren şarkılarından birini de bu kentteki Baie des anges yani Melekler Koyu için yazılan 1984 tarihli Nice baie des anges'dı.

Artgur H yeni albümü sonrasında çıktığı turne kapsamında önümüzdeki hafta, 8 Mayıs’ta, Mecidiyeköy’deki Dada Salon Kabarett’de bir konser verecek. Biz de "Amour Chien Fou" adını taşıyan bu albümden Tokyo Kiss adlı parçayı dinledik bu haftaki programda. Arthur H’ın kariyeri ve repertuarını, geçtiğimiz haftalarda "Portreler" kuşağında detaylı olarak incelemiştik. Yine bu kuşakta Benjamin Biolay ve Vincent Delerm gibi yeni nesil sanatçıların yanı sıra Françoise Hardy gibi kült isimlere de yer vermiştik, Françoise Hardy’yi konu alan programımızda şu ana kadarki ilk ve tek konuğumuz Ece Aydoğan’ı ağırlamıştık. Benjamin Biolay, Fransız Öpücüğü'nde sıklıkla yer vermeye çalıştığımız bir sanatçı çünkü sadece kendi çıkardığı albümlerle değil farklı meslektaşlarına yazdığı şarkılarla ve onlarla yaptığı düetlerle de büyük katkı sağlıyor çağdaş Fransız müziğine. Sanatçı, Vanessa Paradis'nin Love Songs adlı turnesinde onunla birlikte Mathieu Boogaerts imzasını taşıyan Le rempart adlı şarkıyı seslendirmişti.

Bu yayın döneminin en fazla ilgi çeken programlarından biri de Fransızcaya farklı dillerden yapılan uyarlamalara yer verdiğimiz program olmuştu. Bu programda aynı zamanda, Fransızcadan Türkçeye uyarlanan bazı şarkıları da dinlemiştik. Programın Playlist’inte şöyle bir göz atarsak: örneğin Johnny Hallyday ve Michèle Arnaud’dan birer Beatles uyarlaması dinlemiş, Tanju Okan’ın sesiyle hafızlarımıza kazınan Kadınım ya da Ayten Alpman’dan dinlemeye alıştığımız Memleketim gibi parçaların da Fransızca versiyonlarını keşfetmiştik. Bu tip uyarlamalara Fransız müziğinde özellikle altmış ve yetmişli yıllarda çok sık rastlanıyordu. Örneğin, Paul Simon’ın 1975 tarihli 50 ways to leave your lover (Sevgilinizi terk etmeninin 50 yolu) adlı parçasının Fransızca versiyonunu Michel Delpech, 30 manières de quitter une fille (Bir kızı terk etmenin 30 yolu) adıyla seslendirmiş, parçanın Fransızca uyarlaması Jean-Michel Rivat tarafından yapılmıştı. 

Fransız Öpücüğünde 48.yayın dönemine, ünlü şairlerin şiirlerinden yapılan uyarlamalara yer verdiğimiz programla başlamıştık. Paul Verlaine, Arthur Rimbaud, Jacques Prévert, Louis Aragon ve Nazım Hikmet gibi şairlerin eserlerinden müziğe uyarlanan şarkıları dinlemiştik bu programda. Önümüzdeki yayın döneminde de yine bu tip bir programla birlikte olacağız. Bunun yanında son bir yıldır sizlere zaman zaman bahsedip bir türlü bir şarkısını çalamadığız bir isim vardı ki o da aslında bir şair olarak nitelendirilebilir aslında. 2011 yılında kaybettiğimiz Allain Leprest, yetmişlerde başlamıştı kariyerine. Hem şarkı sözü yazarı hem de yorumcu olarak tanınmıştı. İlerleyen yıllarda Romain Didier, Isabelle Aubret, Jehan ve Francesca Solleville gibi isimler için söz yazarlığı yaptı. Kendi hayatına son verdiği 2011 yılına dek de söz yazmaya ve şarkı söylemeye devam etti. Sanatçı ölmeden bir süre önce, "Leprest Symphonique" adlı albümde en sevilen şarkılarını bir senfoni orkestrası eşliğinde seslendirmişti. Bu albümün son parçası oan Une valse pour rien'de, ona kariyeri boyunca besteleriyle katkıda bulunan yakın dostu Romain Didier eşlik ediyordu kendisine. 

Fransız Öpücüğünün "Anısına" adını taşıyan kuşağında hem yakın zamanda hayatını kaybeden sanatçılara yer veriyoruz hem de daha önce kaybettiğimiz sanatçıları ölüm yıldönümlerinde anıyoruz. Bu kapsamda, 2004 yılında yaşamını yitiren üç sanatçının; Claude Nougaro, Sacha Distel ve Serge Reggiani’nin on beşinci ölüm yıldönümü bu yıl. Nougaro ve Reggiani’nin repertuarlarını tek bir programa sığdırmak pek kolay değil ama en azından Sacha Distel için hazırlayacağımız özel program yaz aylarında Açık Radyo'da olacak. Gelecek programlarda Nougaro ile birlikte daha sık yer vermeye çalışacağımız Serge Reggiani'nin onuncu ölüm yıldönümü olan 2014 yılında, Isabelle Boulay onun klasikleşmiş parçalarını yorumladığı "Merci Serge Reggiani" adlı albümü yayınlamıştı. Söz ve müziği Georges Moustaki imzasını taşıyan 1967 tarihli Ma liberté adlı şarkı da yer alıyordu bu albümde.

Geçtiğimiz bir yıl içinde Fransız Öpücüğü’nün sıklıkla tekrarlanan kuşaklarından biri de "Yeni albümler"di. Bu kuşağın bizim için yer ayrı zira hem piyasaya yeni giren genç sanatçılardan hem de yıllar öncesinden tanıdığımız bazı isimlerin yeni çalışmalarından haberdar olmamız bir hayli önem taşıyor. Fransız müziği günümüzde  belki altmışlı ya da yetmişli yıllardaki popülerliğinden uzak ancak hâlâ Gauvain Sers, Juliette Armanet, Tim Dup ya da Angèle gibi umut vadeden birçok genç isim var piyasada.  Bu genç isimlerden biri olan Nicolas Foé ya da kısaca Foé,  “Îl” adlı ilk albümünü 2018’de yayınlamıştı. Bu yıl düzenlenen Victoires de la Musique töreninde "En İyi İlk Albüm" dalında bir adaylık alan 1997 doğumlu sanatçı, aynı zamanda bu ödül töreninde sahne alan isimler arasında da yer alıyordu. 

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Enrico Macias Oh Guitare, guitare Olympia 2003 3:43
Colette Magny Lorsque s'allument les brasiers Anthologie 1958-1997 3:56
Mickey 3D Respire Tu vas pas mourir de rire 3:47
Leny Escudero Sacco et l'autre La grande farce 4:25
Dick Rivers Nice baie des anges Authendick Live Bobino 3:14
Arthur H Tokyo Kiss Amour chien fou 4:33
Vanessa Paradis & Benjamin Biolay Le rempart Love Songs Tour 3:28
Michel Delpech & Alain Chamfort Trente manières de quitter une fille Le Grand Rex 2007 3:45
Allain Leprest & Romain Didier Une valse pour rien Leprest Symphonique 2:56
Isabelle Boulay Ma liberté Merci Serge Reggiani 2:31
Foé Coma idyllique Îl 3:09