Kritik Tehlikede: Mavi Yüzgeçli Orkinos

-
Aa
+
a
a
a

Açık Dergi'nin haftada bir yayınlanan kuşağı Ebedi Yokoluş / Forever Extinct'in 23. bölümünde Virginia Patrone ve Çiğdem Fidan soyu "kritik tehlike" altında olan Thunnus thynnus balığını yani mavi yüzgeçli orkinosu anlatıyor. Aşırı ve yasadışı avlanma ile üreme koşulları tehlikeye giren bu kıymetli canlı Japonya'da bir lüks tüketim metası. Mavi yüzgeçli orkinos ayrıca Saros Körfezi'ndeki kaçak avlanma vakaları ile yakın zamanda yine haberlere konu olmuştu.

Ebedi Yokoluş: 4 Kasım 2019
 

Ebedi Yokoluş: 4 Kasım 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

V: Ebedi Yokoluş / Forever Extinct programına hoş geldiniz.

Ç: Merhaba.

V: Dünyamızdaki yaşamın ana kaynağı okyanuslar.

Ç: Dünyanın % 71'ini kaplayan, insanlara her zaman esin kaynağı olan bu devasa su kütlesi, muazzam büyüklükte ve tamamen keşfedilemeyecek kadar gizemli.

V: Örneğin, bugün yakından bildiğimiz büyük pasifik çöp adası, olması gerekenden çok daha sonra keşfedildi, çünkü okyanusa düşen çöp ve plastiklerin çoğu, hemen mavi su tabakası altında gözden kayboldu.

Ç: Aynı görünmezlik sebebiyle denizin mavi battaniyesinin altında kaç balık yaşadığını anlamak çok zor. Nitekim, Aldus Huxley’nin filozof ve biyolog büyükbabası, Thomas Huxley, 1883’te, balıklar çok fazla yumurtladığı için balık stoğunun tükenmez olduğu fikrini ortaya attı. Aslında bu doğru değil, Darwin’in de açıkladığı gibi balıklar bu kadar çok yumurtayı hayatta kalma stratejisi olarak üretiyorlar çünkü denizde hayatta kalma şansı oldukça düşük. Thomas Huxley’in savı günümüzde daha az geçerli hale geldi çünkü günümüzün avlanma teknolojileri ile denizdeki balıklar neredeyse silip süpürülebilir.

V: Aşırı avlanma çevresel bir felakete neden olabilir çünkü bir tür kaybolduğunda tüm ekosistem bundan zarar görecektir.

 

(Japon pazarındaki mavi yüzgeçli orkinoslar. Kaynak: https://thegibraltarmagazine.com/bluefin-tuna-importance-protection/)

 

V: Bugünkü dostumuz denizlerdeki aşırı avlanma nedeniyle tehlike altında olan bir balık. 

Ç: Bilimsel adıyla Thunnus thynnus olarak anılan, okyanusların Ferrarisi olarak bilinen, amansız göçmen, sıkı avcı, güney yarımkürenin okyanuslarında dolaşan, tropiklerden Antarktika altına uzanan ılıman sularda gezinen mavi yüzgeçli orkinos. 

V: 1950lerden beri aşırı şekilde avlanan mavi yüzgeçli orkinosların nesilleri yakın gelecekte tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu nedenle IUCN’in kırmızı listesine göre ‘kritik tehlikede’ kategorisindeler.

Ç: Bu balıklar hızlı yüzücüler: yüzerken sürtünmeyi daha da azaltmak için gözleri dışa çıkık değil, yassılaşmış ve hatta hızlandıklarında yan yüzgeçleri vücutlarının üzerinde yer alan yuvalara giriyor. Vücutları yassı ve uzun. Saatte 72,5 km hıza ulaşabiliyorlar. Endotermik kapasiteleri sayesinde 3 ila 30 derece arasında çok farklı sıcaklıklara uyum sağlayabiliyorlar. 

Mavi yüzgeçli orkinos dört metreden fazla uzunluğa erişebiliyor ve 700 kg ağırlığa ulaşabiliyor, ancak ortalama bir bireyin uzunluğu 1,5-2 metre ve ağırlığı yaklaşık 350 kg. Sekiz ila yirmi yaşları arasında olgunluğa ulaşıyor ve kırk yıla kadar yaşayabiliyorlar.

Denizanası gibi birkaç omurgasız türle ve aynı zamanda ahtapot, sünger, hamsi, sardalye ve uskumru gibi diğer balıklar ve deniz canlıları ile besleniyorlar. Mavi yüzgeçli orkinosların büyümeleri yavaş ki bu da onları aşırı avlanmaya karşı daha da savunmasız kılıyor.

V: Atlantik Okyanusunda, Akdeniz ve Karadeniz’de görülüyorlar. Biliminsanları mavi yüzgeçli orkinosları Doğu ve Batı olarak iki kola ayırıyorlar.

Ç: Doğudakiler dört yaşında eşeysel olgunluğa ulaşıyor ve üremek için Mayıs-Ağustos arasında ortaya çıkıyorlar. 9.000 metreye kadar inebilen bu balıklar üreme mevsiminde yüzeye çıkıyorlar ki Akdeniz’de bu dönemde avlanıyorlar. 

Akdeniz’in bazı yerlerinde, her yıl yaklaşık aynı aylarda aynı noktalardan geçen mavi yüzgeçli ton balığını özel kafeslerle yakalama, “ölüm çemberi”nde toplama ve ağlarla yukarı çekerek kancalarla teknelere alma olarak özetlenebilecek, yüzyıllardır yapılmakta olan törensel ‘mattanza’ (ki eski İspanyolca’da öldürmek anlamına geliyor.) Akdeniz kültürünün özel balıkçılık ritüellerinden biri olarak sayılıyor.

 

V: 1970lerden bu yana Doğudakilerin popülasyonu aşırı avlanma nedeniyle %80 azaldı.

 

Ç: Türkiye’de örneğin Saros Körfezi mavi yüzgeçli orkinosların dünyadaki birkaç üreme alanından biri ve dolayısıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş durumda. Burada belli bir zamana kadar orkinos avlamak yasak. Avlanma yasağı sona erince, kurayla belirlenen az sayıda tekneyle yalnızca bir aylığına izin avlanmaya veriliyor. Bu bir aylık dönemde de, Uluslararası Atlantik Orkinosu Koruma Komisyonu’nun (ICCAT) belirlediği kotaların dışına çıkmak yasak. Ancak bu yasağa uyulmadığı anlaşılıyor. Bölgede inceleme yapan ve kaçak avlanmanın olduğunu ispatlayan deniz biyoloğu Azade Simavi acil önlem alınması gerektiğinin altını şu sözlerle çiziyor: “Orkinos popülasyonunun restore edilmesi için yasadışı balıkçılığa acilen son verilmesi gerekiyor. Bu yapılmazsa, gelecekte sularımızda orkinosların soyu tükenecek.”

 

V: Söylenildiğine göre bu balığın tadı oldukça lezzetli ve genellikle de fiyatı çok pahalı ancak bu pahalılık tabi zengin insanların tüketimini durdurmaya yetmiyor. Bir de Japon restoranlarında statü göstergesi olarak tüketiliyor. Aslında bugün mavi yüzgeçli orkinos Japon pazarında özellikle bir tür suşi olan saşimi yapımında kullanılıyor, kesimi ustalık gerektiriyor ve çiğ olarak tüketiliyor.

 

Ç: Örneğin Japonya’da 2013’te 220 kg mavi yüzgeçli orkinos 1.8 milyon dolara satıldı ve 2018’de ise satılan ilk mavi yüzgeçli orkinos 323.000 dolara satıldı. Japonya’da bunun gibi yılın ilk açık artırmasında genellikle fahiş fiyatlar dönüyor, bu daha çok göstermelik ya da göz boyama denilebilir ama yine de bu kadar para eden mavi yüzgeçli orkinos oluyor, başka şeyler değil.

 

Şimdi bahsettiğimiz üzere, mavi yüzgeçli orkinosun nesline yönelik en büyük tehlike aşırı avlanma ve dolayısıyla aşırı avlanma yüzünden yumurtlayacak erişkin sayısı da azalıyor. Sayıları o kadar hızla azalıyor ki mavi yüzgeçli orkinos aşırı avlanmaya karşı hazırlanan posterlerde en çok kullanılan yüzlerden biri haline geldi. Ancak bu dostumuz yalnızca bir “deniz ürünü” değil, ton balıkları deniz besin zincirinin en üstünde yer alan avcılardan biri, dolayısıyla deniz ekosisteminin dengesini sağlamada önemli rol oynuyorlar. 

 

V: Öyleyse asıl soru, neden “kritik tehlikede”ki bu balıkların avlanmasına hala izin veriliyor?

Ç: Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

Programın illüstrasyonlarını sosyal medyada paylaşacağız. Bize Instagram ve Facebook’tan ulaşabilirsiniz. 

 

V: Bugün Yellow Submarine’in Marcello Carro yorumunu dinleyeceğiz. Bu şarkıyı bugünkü dostumuza ve dün kaybettiğimiz kedimiz Patu’ya adıyoruz.

V: Ben Virginia Elena Patrone,

Ç: Ben Çiğdem Fidan.
V&Ç: Gezegendeki her şey! Çok güzelsiniz ve sizi seviyoruz!

 

Kaynaklar:

 

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Marcello Carro Yellow Submarine New Modern Standards 2:52