Babil’den Sonra: Stelyo Berber ve Pelin Suer ile Rembetiko ve ötesi

-
Aa
+
a
a
a

Stelyo Berber 2009 yılında Pelin Suer ile birlikte “Café Aman İstanbul” grubunu kurdular. Bu hafta Babil’den Sonra’da, Stelyo Berber ve Pelin Suer konuğum oldular, Rembetiko müziğini ve Café Aman İstanbul’u konuştuk. 

Fotoğraf: YouTube

Çocukluk günlerimde kısa dalga radyo yayınlarıyla Yunan dilini ve müziklerini tanıdım, ama Rembetiko müziğinin ayrımına, 1980’li yılların sonunda Costas Ferris’in 1983 yılı yapımı “Rembetiko” filmini izledikten sonra nail oldum diyebilirim. 1991’de Muammer Ketencoğlu ile tanışmam, 1850-1950 yılları arasında yaşayan Rembetiko müziğini ve kültürünü daha yakından tanımamı sağladı. Bu tanrısal müzik ayrı bir yazı konusu elbette ve bu işi ustalarına bırakmak en doğrusu…

Muammer Ketencoğlu, 1990’lı yılların başında İvi Dermancı ile birlikte “Kompania Ketencoğlu” grubunu kurdu. Başlangıçta zaman zaman Cengiz Onural da buzukisiyle onlara katılıyordu. 1999’de gruba Stelyo Berber ve buzukisiyle Orhan Osman dâhil oldular. Pelin Süer de bazı konserlerde solist olarak sahne alıyordu. İlk konserlerini dün gibi hatırlıyorum. Şişli’de Mihitaryan Derneği’nde verdikleri akustik bir konserdi. Kompania Ketencoğlu, daha sonra yoluna “Muammer Ketencoğlu ve Zeybek Topluluğu” olarak devam etti. Yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konserler verdiler. İstanbul’daki konserlerinin sıkı takipçilerinden birisi de ben oldum.

Stelyo Berber 2009 yılında Pelin Suer ile birlikte “Café Aman İstanbul” grubunu kurdular. Bu hafta Babil’den Sonra’da, Stelyo Berber ve Pelin Suer konuğum oldular, Rembetiko müziğini ve Café Aman İstanbul’u konuştuk.

Programı buradan dinleyebilirsiniz.

Her ikisi de uzun yıllardır müzikle iç içeler…

Stelyo Berber, İmroz (Gökçeada) doğumlu ve onun anlatımıyla “Rembetiko müziği çocukluk yıllarında yaşadığı İmroz panayırlarında gelip onu bulur.” Berber, sonraki yıllarda İstanbul Rum Patrikhanesi’nde müzik kariyerine başladı. 1990’lı yılların başlarından itibaren Atina’da yaşadığı 7 yıl boyunca dünyada da tanınan, bilinen bir derlemeci ve yorumcu olan Domna Samiu’dan Geleneksel Yunan Halk Müziği dersleri aldı. Samiu ile 1995 yılında Atina 9/8 Concer-Hall’de gerçekleştirilen 30 performansta; 1997’de Atina Plaka Meydanı’nda “Anadolu Şarkıları” konserinde yer aldı ve birçok turnelere katıldı.

Aynı yıllarda ünlü rembetiko araştırmacısı ve koleksiyoneri Panayotis Kunadis’in teşvikiyle rembetiko icra etmeye başladı. 1997- 2001 yılları arasında, Selanik, Pire, Atina gibi kentlerde; Stelyo Vamvakaris, Babis Tsertos, Mario, Giorgos Ksindaris, Giorgos Papazoğlu, Lazaros Kulaksizis, Kiriakos Guvendas, Ross Daly, Nikos Manias, Niki Tramba, Manos Mundakis, Hristos Tsiamulis, Sokratis Sinopulos, Panos Dimitrakopulos gibi önemli yorumcu ve müzisyenlerle aynı sahneyi paylaştı.

İstanbul’a döndükten sonra Muammer Ketencoğlu ile birlikte 1999-2009 yılları arasında, yurt içinde ve yurt dışında birçok konserde solist olarak yer aldı.

Bu dönemde 2003’de Hadass Pal-Yarden ile Kuzey Kıbrıs Gazi Magosa, Kale içinde Yahudice Ladino Şehir Müziği Konseri’nde, 2004’de Kudüs’te Rosa Eskenazi Konseri’nde ve 2005’te de San Francisco’da Yahudi Müzik Festivali’nde sahne aldı.

Stelyo Berber, Donma Samiu ile Kaneloriza (1995) ve Donma Samiu Atina Megaron Salonunda (1999); Hadass Pal-Yarden ile Yahudice Ladino Şehir Müziği / İstanbul, Selanik ve Kudüs’den, Kalan Müzik (2003); Candan Erçetin ile Aman Doktor, DMC (2006); Beyaz Deniz Şarkıları, AEM (2007); Muammer Ketencoğlu ile İzmir Hatırası, Kalan Müzik (2007) albümlerinde yer aldı; Limnos, Semadirek, İmroz ve Tenedos Şarkıları- FM RECORDS (1997), İstanbul Laternası - Kalan Müzik (1999). Rembetiko/Aşk, gurbet, hapis ve tekke şarkıları - Kalan Müzik (2007). İstanbul Rum Patrikhanesi Baş mugannisi İakovos Nafpliotis’in taş plak kayıtları - Kalan Müzik (2008). Pera Güzeli Laterna, Z Müzik Yapım (2010) albümlerini derledi.

2009 Mayıs’ından bu yana, Pelin Suer ile birlikte kurdukları, “Café Aman İstanbul” grubunda solist olarak yer alan Stelyo Berber, İstanbul Rum Patrikhanesi’ndeki mugannilik görevi ve profesyonel sahne çalışmalarının yanı sıra, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü’nde eğitimine devam etmektedir.

Pelin Suer ise İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler bölümünden 2002 yılında mezun oldu. Paralel olarak, Pera Güzel Sanatlar Okulu’nda ‘Flamenko Dans’ öğrenimi gördü. Bu süreçte ve sonrasında, birçok dans gösterisi ve programa katıldı. Bir süre Flamenko eğitimi verdi. Ardından Atina’nın ünlü dans okulu ‘Lykeio Ellinidon’da Hrisoula Tsardi ile Yunan Halk Dansları eğitimine devam etti. Beraberinde Atina Üniversitesi’nde Yunan Dili eğitimi aldı. 2000 yılından bu yana Rembetiko şarkılar seslendiren Pelin Suer, içinde Muammer Ketencoğlu ve Buzuki Orhan Osman’ın da bulunduğu birçok grup ve oluşumun içerisinde solist olarak yer aldı. Yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konser verdi.

Bulgar yönetmen Adela Pavea’nın ‘Bir şarkının hikâyesi’ adlı belgeselinde yorumcu ve oyuncu olarak bulundu (2002). Yorgos Zervas’ın “Mou lene na min s’agapo” (Bana seni sevmememi söylüyorlar) adlı, İzmir ve İstanbul Rum şarkıları üzerine hazırladığı belgeselde yorumcu olarak yer aldı (Selanik Belgesel Festivali ikincilik ödülü, 2002). ‘Ölümüne Sevdalar’ adlı dizide Yunanca şarkıları seslendirdi (Show TV 2005). Stelyo Berber ile birlikte, Kalan Müzik tarafından yayımlanan ‘Rembetiko’ albümünü hazırladı (2007). ‘Rembetiko ve Dans’ seminerleri hazırlayıp sundu (2007). 2009 yılından bu yana, kurucularından olduğu “Café Aman İstanbul” grubunda, solist olarak yer almaktadır. 2012 yılında “fasl-ı Rembetiko” adlı albümleri yayınlanmıştır.

İki usta müzisyen 2009’da kurdukları Café Aman İstanbul grubu ile 28 Ocak Pazartesi saat 20.00’de, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda, “İstanbul'a Dair Türkçe ve Rumca Şarkılar” başlıklı bir konserde bir kez daha İstanbullu sevenleriyle buluşacaklar.

Café Aman İstanbul müzisyenlerine göre“Şehirlerin şehri İstanbul tarih içinde ve günümüzde medeniyetlerin ve kültürlerin kesiştiği ve birlikte var olmaya devam ettiği, zengin bir armoniyi barındırıyor. Geçmişten günümüze gelen bu kültürel miras; her zaman bu topraklarda yaşayan halklara ilham kaynağı olmuş, birlikte yaşama kültürünü de beslemiştir.”

Konserde, Café Aman İstanbul grubu müzisyenleri izleyenleri İstanbul’un tarihi semtleri Pera, Tatavla, Fener ve Galata’dan Türkçe ve Rumca şarkılarla bir müzik yolculuğuna çıkaracaklar.

Ercüment Gürçay