Mirketler, Şirketler, Balıklar, Duvarlar ve Metan

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

İklim için kitleler halinde greve giden çocukların kendi gelecekleri için neden o kadar kaygılı olduklarına ve fakat bu kaygılarının büyükler arasında neden karşılık bulamadığına dair ipuçları taşıyan beş taze haber aktaralım.

Fotoğraf: NBC News

Metan: Bilim insanları kaygılar içinde. Atmosferde metan gazının hızla artması, küresel harareti 2°C tavanında tutma hedefini de suya düşürmek üzere. Amerikan Jeofizik Birliği (AGU), kendi dergisinde yayımlanan yeni araştırmaya göre metan gazının son dört yıl içinde keskin şekilde yükseldiğini belirtiyor.

Salımların yükselmesinin iki ana sebebi var. Biri, entansif tarım ve hayvancılık endüstrisi. Yağmur ormanlarınıın kesilip sığırlara yem yetiştirecek arazi açılması. İkinci sebep, metanı çözündüren doğal kimyasalların, yükselen sıcaklıklar yüzünden nitelik değiştirmesi ve metan gazını parçalamayı artık beceremez hale gelmesi.

Araştırma ekibinin başındaki Profesör Euan Nisbet “Şu anda tanık olduğumuz artış son derece kaygı verici” diyerek son derece kaygı verici bir açıklama yapmış:

“Ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Belki salımlar yükseliyor, belki de sorun atmosferimizin metanı çözme yeteneğini kaybetmesinden kaynaklanıyor.”

Peki bunlardan hangisi daha kötü? Böyle sorulduğunda profesör Nisbet hiç tereddüt etmiyor: “Her ikisi de” diyor. “Her halükârda çok kaygı verici bir sorunla karşı karşıyayız. Olup biteni hemen anlayıp sorunu derhal çözmemiz bunun için çok önemli işte.” 

***

Mirketler: Yaban hayatını sevenler kaygılar içinde. İklim değişikliği mirket (meerkat) denen hayvanlarını yeryüzünden silme tehlikesi yaratmış durumda. Proceedings of the Royal Society adlı itibarlı bilimsel dergide yayımlanan araştırma, gittikçe artan sıcak ve kurak yazların bu gidişle mirket popülasyonunu önümüzdeki 50 yıla kalmadan bitirecekmiş gibi görünüyor

***

Balıklar: Avustralya’nın New South Wales eyaletinden gelen haberler son derece kaygı verici. Menindee göller yöresinde son sıralarda bir.iri peşi sıra görülen üç büyük kitlesel balık ölümünü (milyonun üstünde balığın yüzeye vurup ölmesi olayını) araştıran bilimsel heyet, temel bulgu olarak Murray-Darling nehir sisteminin akıntısının kesintiye uğradığını tespit etmiş. Bilimler Akademisi’nin kaygı verici gözlemlerine göre kuraklık ve nehirden aşırı su çekme olayları birleşince bu çevre felaketi ortaya çıkmış. Panelin başındaki Profesör Craig Moritz’in ekip adına dile getirdiği son derece kaygı verici gözlemler şöyle: Darling nehrinin akıntılarını geri getirecek önlemler âcilen alınmazsa “Darling nehri ölecek!”

Bu felakette iklim değişikliğinin, yeraltı sularının aşırı tüketilmesinin, aşırı sulama yoluna gidilmesinin hepsinin belli oranda katkısı olduğu belirtiliyor. “Büyük sıcaklık değişiklikleri insan kaynaklı salımlar dışında bir faktörle izah edilemez” demiş bilim insanları

***

Şirketler: Gene Avustralya’dan son derece kaygı verici haberlere göre, ülkenin en büyük 100 şirketi, çeşitli bilim kuruluşlarından ve çevre örgütlerinden gelen birçok uyarıya rağmen, iklim değişikliğini ticari bir risk olarak değerlendirmiyormuş. Bu 100 şirketin neredeyse dörtte üçü (yüzde 72) iklim değişikliği bakımından yüksek risk altında sayılan sektörlerde iş yapmaktalarmış.

Karbon salımını azaltma yolunda adım atan şirket sayısı, son bir yıl içinde yüzde 100 artmasına rağmen, bu konuda halka açıklama yapan şirketlerin oranı sadece yüzde 32’de kalmış. Bu kadar düşük şirket beyanı olmasının hissedarlar arasında da kaygı yarattığı belirtiliyor

***

Duvarlar: ABD’den gelen son derece kaygı verici haberlere göre, Bioscience dergisinde geçen yaz yayınlanan bir araştırma ABD-Meksika sınırına Başkan Trump’ın inşa etmek istediği devasa Sınır Duvarı’nın çevre yasalarını bypass ettiği ve bu yasaları düpedüz ihlal ettiği bir yana, bu bölgede yaşamlarını sürdüren yaban canlılarının (bitkilerin ve hayvanların) duvarın inşası ile birlikte tarumar olacağı bilimsel olarak ortaya konmuş. Altı ekolojik bölge, 1077 kara ve suda yaşayan hayvan, beş 'koruma hassas alanı' büyük tehdit altına girmekteymiş. Küçük de olsa bir bölümü kaşla göz arasında inşa edilen duvara çok itiraz yağıyor: 43 ülkeden 2 bin 500 bilim insanı, birçok canlı türünün bu duvar saçmalığı yüzünden yokolma tehlikesi altına gireceği ihtimalinden son derece kaygılı olduklarını belirterek bir açık mektup imzalamışlar. Biyolojik Çeşitlilik Merkezi (Center for Biological Diversity), muhteşem New Mexico doğasında 35 kilometrelik bir yara açıldığını, duvarın “yaban hayatının doğal göç hareketlerini bloke edeceğini, ayrıca sel ve erozyonu tetikleyeceğini de eklemiş

 

***

 

Vakanüvis ÖM