Geçen Yılın Ardından/2018: Temmuz-Ağustos-Eylül

-
Aa
+
a
a
a

“Anlatılan senin hikâyendir”

Fotoğraf: DHA

Doğumunun 200. Yılında, Karl Marx’ın kadim Roma şairi Horatius’tan biz insanlığa aktardığı bu veciz cümleyi, sizlere 2018’in kısa bir vakayinamesini hazırlamaya çalışan bizler, yani Vakanüvisiniz hakir Ömer Madra ve Tedrisat-ı Lisan-ı Âl-i Osmani kıraathanesinin daimi birinci sınıf talebesi bendeniz Can Tonbil, amentümüz olarak tarih dersanesi methalinin başköşesine koymak istedik.

 

Çünkü savaş, iklim felaketleri, hukuksuzluklar, isyan, çaresizce göç eden canlılar ve yaklaşmakta olan yokoluşun belirgin izleri ile dolu 2018 yılı, zengininden fakirine, insanından, bitkisine, gökyüzünden yeryüzüne her yerde herkese yakın geleceğin zorluğuna dair izleri beraberinde getiren bir yıl oldu.

 

İşte huzurlarınızda 2018 yılının önemli olaylarını kapsayan geleneksel Açık Gazete yıllık vakayinamesi.

 

Ocak ve Şubat aylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Mart ve Nisan aylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Mayıs ve Haziran aylarına buradan ulaşabilirsiniz

TEMMUZ

2018 yılının Temmuz ayı hem ülke hem de dünya için bayağı sıcak geçiyordu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı rakamlara göre, 2017 yılında 119 bin 92 hektar ormanlık alanında çıkan yangınlardan ötürü ağaçsızlaşan Türkiye’de, 2018 yılının Temmuz ayında da muazzam orman yangınları görüldü.

 

İstanbul’da, İzmir’de, Kahramanmaraş’ta, Bursa’da, Bilecik’te, Antalya’da, Tekirdağ’da, Rize’de, Sakarya’da, Ordu’da, Aydın’da, Muğla’da ve Denizli’de hektarlarca ormanlık arazi – gazete ve televizyonların aktarımıyla – iklim değişikliği hariç sayısız sebepten (mesela sabotajlar, piknikler, izmaritler, cam kırıkları, ihmaller vb) ötürü yanıyordu.

 

Temmuz’da İstanbul ilinde büyük bir demiryolu kazası oldu. Muratlı ile Çorlu ilçeleri arasındaki Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz'da tren kazasında beş vagonun devrilmesi sonucu 24 kişi hayatını kaybetti. Jeoloji Mühendisleri Odası’na göre, kaza “öngörülebilir ve önlenebilir nedenlerle” meydana gelmişti. Ama TCDD’nin açıklaması farklıydı: “Yağmur, sele dönüştü. Sel, menfezle ray arasındaki 1 metre yükseklikte ve 10 metre genişlikte toprak ve çakılı alıp götürdü.” Ayrıca, bölgede 150 yıldır böylesi bir taşkın yaşanmamıştı. Özetle, TCDD “Yağmur yağdı, böyle oldu!” diyordu.

Fotoğraf: DHA

Yine bu ay, Atina yakınlarında başlayan orman yangınlarının Attika bölgesinin kıyılarını sarmasıyla 99 insan ve sayısız canlının kavrularak öldüğü bir trajedi yaşandı. 2009 yılında Avustralya’da 180 kişinin canına mal olan yangınlardan sonra Attika yangınları, 21.yy’ın en ölümcül orman yangını olarak kayıtlara geçiyordu. Ünlü yönetmen Theo Angelopulos’un evi ve ofisi, sanatçının tüm evrakının, kitaplarının, şiirlerinin, ödüllerinin ve mektuplaşmalarının da yanmasıyla bir kadim Yunan trajedisine - hatta, yönetmenin o hüzünlü ve lirik filmlerinden birine – dönüşürken, hayat sanatı taklit ediyordu – yine…

 

Dünyanın bir başka köşesinde, İsveç’te aşırı sıcaklarla birlikte 24 saat içinde ülkenin 80 ayrı yerinde orman yangını çıkıyor, bir haftada 25 bin hektarlık alanı küle çeviren yangınları durdurmak için İsveçliler, dünyadan yardım istiyor, lazer güdümlü bombalar dahil her şeyi kullanıyordu. İsveç’te kayıtlı tarihin en sıcak mevsimiydi, yangınlar da tarihi rekor kırmıştı.

 

Rekorlar, dünyanın başka yerlerinde de kırılmaktaydı: İngiltere'de kuraklık rekor seviyeye ulaşmıştı. Ülkede son 50 yılın en kurak dönemi yaşanırken, İngiltere'de hükümetin iklim değişikliği konusunda bir an önce harekete geçmemesi halinde, 2050'ye kadar her yıl 7 bin kişinin sıcaklardan ölebileceği uyarısı yapılıyordu.

 

1977'de Yunanistan'da kaydedilen 48 derecelik sıcaklık rekoru 2018 Mayıs’ında Portekiz ve İspanya'da kırılmış, Afganistan Ziraat Bakanlığı yetkililerine göre, nüfusu 35 milyona ulaşan ülkede, tarım üretiminden elde edilen gelirde yüzde 45 oranında düşüş gözlemlenmişti. Irak’taki zararın ise bundan da büyük olduğu, gelirdeki düşüşün %50 civarında olduğu söyleniyordu. Özetle, gıda hasatının yarısı küresel iklim değişikliği yüzünden kaybedilmişti!

 

Kuzeydoğu Asya’yı etkisi altına alan sıcak hava dalgası yüzünden de, Kore’de 42, Japonya’da 138 insan hayatını kaybetti, 70 binden fazla kişi de hastanelik oldu. Ama sıcak hava dalgası ile boğuşan Japonya’yı etkisi altına alan aşırı iklim olayı sadece hava sıcaklığından ibaret değildi. Japonya'nın batısını etkisi altına alan aşırı yağışların yol açtığı sel ve toprak kaymalarında 225 kişi hayatını kaybederken, 13 kişi kayboldu ve bir daha bulunamadı. Temmuz ayında vuku bulan sellerde ayrıca, Nepal'de 17, Çin’de 16, Rusya’da 1 kişi öldü.

 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) açıkladığı tarım raporuna göre, tarımsal ürünlere ulaşmak için diğer ülkelerden yüzde 28 oranında daha fazla fiyat ödeyen Türkiye’de tarımsal üretimde senenin ilk 6 ayında hasar ihbarlarının 200 bine ulaştığı ifade edilirken, buna sebep olarak, kuraklık, dolu ve sel vakaları gösteriliyordu.

 

Doğanın bir yıl içinde yerine koyabileceği kaynakların 212 gün içinde tüketilmesi ile yeni bir dünya rekorunun kırıldığı günlerde, Uluslararası Botanik Bahçeleri’ne kayıtlı iki bahçeden biri olan İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi, müftülüğe devrediliyordu. Devir gerekçelerinden birı, Osmanlı döneminde arazinin Şeyhülislam’a ait olmasıydı. Osmanlı’dan önceki şamanlara neden devredilmediği sorusu da akla gelmiyor değildi.

 

Devir teslim işlemleri sadece botanik ile sınırlı olmayıp politik âleme de sirayet etmişti. Gazetecilerin “Size nasıl hitap edelim? Cumhurbaşkanı mı? Başkan mı?” şeklindeki sorusuna, “Başkan diyebilirsiniz” şeklinde yanıt veren Recep Tayyip Erdoğan ile ülkede yeni bir siyasal ve anayasal sisteme geçilmiş oldu: Erdoğan hem devletin hem de hükümetin başına geçmişti.

 

Devlet Arşivleri Başkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Türkiye Varlık Fonu, Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı.

 

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar bakanlık için istifa eden ilk Genelkurmay Başkanı olarak Savunma bakanı oldu. Yeni hükümet sisteminin ilk Kültür ve Turizm Bakanı, ETS Tur'un kurucusu ve sahibi Mehmet Ersoy aynı zamanda Kuzey Kıbrıs'ta kumarhaneli otel işletmesinin sahiplerinden biri olarak biliniyordu. Milli Eğitim Bakanlığına getirilen Ziya Selçuk MAYA okullarının sahibi, Sağlık Bakanlığına getirilen Fahrettin Koca ise Medipol Hastanesi ve Medipol Üniversitesi’nin kurucusu, aynı zamanda Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği’nin de Genel Başkan Yardımcısıydı.

 

Yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısı Mayıs sonu itibarıyla 5 aylık bir dönemde beş ayda 17 bin 886 kişinin eklenmesi ile 156 bin 866’ya çıkarken, OHAL döneminin son KHK’sı ile 18 bin 632 kişi daha görevli bulunduğu kuruluşlardan ihraç edildi. Yine Temmuz’da 12 dernek, üç gazete ve bir televizyon kapatıldı. 1526 kişinin rütbesi alındı. Toplam 12 KHK ile yükseköğretim kurumlarındaki görevlerinden ihraç edilen akademisyen sayısı 6 bin 81’i buldu. Valilere, şüpheli gördükleri kişiyi 15 gün şehirden atma yetkisi de dahil, birçok yeni yetki verildi.

 

5 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 21 Temmuz'da ilan edilen ve yedi defa üçer aylığına uzatılan olağanüstü hal (OHAL), iki yılın ardından sona erdi.

 

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği kazayla ilgili, beşi tutuklu 51 sanığın yargılandığı davada cezalar, taksirle ölüme sebebiyet verme ya da taksirle ölüm ve yaralanmaya sebebiyet verme suçlarından verildi. Ölen madencilerin yakınları karara tepki gösterdi.

 

Temmuz ayında da ülkedeki hareketlilik durmaksızın devam ediyordu: ODTÜ'de mezuniyet töreninde açılan pankart nedeniyle öğrenciler gözaltna alınıyor, İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2017 yılı boyunca 348'inin gebeliği kesinleşmiş 392 çocuk gebeliği vakası ortaya çıkıyordu.

 

Ama iki iyi haber! Polis, açlık grevi yürüten eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylem alanı olan İnsan Hakları Anıtı’nın etrafındaki bariyerleri kaldırıyor ve böylece anıtı 430 günlük bir tecrit ve esaretten sonra özgür bırakıyordu. İkinci olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kanser hastalarının tedavilerinin tamamen ücretsiz hale getirildiğini açıklıyordu.

 

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki üyelik müzakerelerinin durdurulması için uzun süredir çağrıda bulunan Avusturya’nın göçmen düşmanı, aşırı sağcı genç Başbakanı Kurz’un aynı konudaki yeni önerisi bu sefer Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri’nin önerisi ile aynı zamanda geldi.

 

Avrupa, mülteci politikalarında nasıl bir yol izleyeceğini tartışırken, Akdeniz'de hayatını kaybedenlerin sayısı 2018'in ilk altı ayında 1400'ü aşmış durumdaydı. Norveç Göç Dairesi, Türkiye'den yapılan iltica başvurularının arttığını, sığınma hakkı talep eden Türk vatandaşlarının başlıca gerekçesinin "siyasi zulüm" olduğunu söylerken, İtalya’nın aşırı sağcı İçişleri Bakanı Salvini, limanların mülteci gemilerine kapatılacağını duyurmakla meşguldu.

 

Bahtı şiddet, uyuşturucu, yolsuzluk ve rüşvet rüzgârlarına kapılmış giden Meksika’da Temmuz’da yapılan devlet başkanlığı seçimini solcu aday Andres Manuel Lopez Obrador (AMLO) kazandı, AMLO, yıl sonuna doğru görevi devraldığı günün sabahında, saat 7’ye basın toplantısı koyarak, enerjik bir yönetim hattının sinyalini verecekti. Öte yandan, Şili’de 1973 faşist askeri darbe sırasında müzisyen ve aktivist Victor Jara’yı işkenceyle hunharca öldüren sekiz emekli askere 15’er yıl hapis cezası verildi. Evrensel insane haklarını çiğneme suçlarında zaman aşımı kuralı işlemiyordu.

 

Ayrıca Yine Latin Amerika’da, Küba’da yeni hazırlanan anayasanın taslak metninde, "komünist bir toplum inşa etme" amacının kaldırıldığı günlerde, İsrail’i Yahudilerin ulus devleti olarak tanımlayan yasa tasarısı İsrail parlamentosu Knesset’te kabul edildi.

AĞUSTOS

2018 yılının Ağustos ayında Avrupa tam manası ile kavruluyordu. 1977'de Yunanistan'da kaydedilen 48 derecelik Avrupa sıcaklık rekoru Portekiz ve İspanya'da kırılmış, hissedilen sıcaklıksa 50 dereceyi geçmişti!

Valencia... (Fotoğraf: Reuters)

İspanya'da aşırı sıcaklar nedeniyle can kayıpları görülürken, Fransa'nın güneydoğusundaki Rhône Nehri boyunca yüksek sıcaklıklar nedeniyle 3 nükleer reaktörün kapatılması, Almanya’da da nehirler aracılığıyla yapılan iç taşımacılığın durdurulması planlanıyordu. Çünkü nehirlerde su kalmamıştı!

 

Hollanda'da yaklaşık 2 aydır devam eden aşırı sıcak havanın yol açtığı kuraklık, sular altındaki tarihi eserleri ortaya çıkarırken, 1921'den beri en kurak bahar ve yaz aylarını yaşayan İsviçre'de ordu, meralardaki ineklere helikopterlerle su taşımaya başlamıştı.

 

Avusturya’da yaşanan kuraklığın tarımsal üretime verdiği maddi zarar 210 milyon avro olarak açıklanırken, Finlandiya’da tarımsal üretimde verim düşmüş, Irak’ta tarım sektöründe yüzde 50 zarar olduğu tekrar açıklanmıştı.

 

Rize'de 24 saatte metrekareye düşen 100 kilogram yağışın neden olduğu sel sırasında “Allah’ım yardım et batıyoruz” yazılı paylaşımı yapan Muradiye Belde Belediye Başkanı Musa Süreyya Balcı, “afeti görünce yaradan’a sığınmak” istediğini söylerken, oraya birkaç saat uzaklıktaki Ordu'nun Ünye ilçesinde sahil yolunda aşırı yağışlar sebebiyle köprüler yıkılmış, Karadeniz sahil yolunda ulaşım durmuş, 30 ton fındık sel sularıyla Karadeniz'e karışmış, toplamda 500 bin kişinin etkilendiği açıklanmıştı.

 

Facebook, Endonezya'nın Lombok adasında 30'dan fazla kişinin öldüğü deprem sonrasındaki mesajlarda yanlışlıkla kutlama balonları ve konfeti uçururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Yemen'in kuzeyindeki Sada ilinde bir okul otobüsünü – içindeki çoğu okula gitmekte olan çocuk, 39 kişi ile birlikte – havaya uçurmuştu. Suud askeri komutanları okul otobüsünde onlarca çocuğu parçalayan saldırının "meşru bir askeri eylem" olduğunu savundu. Daha önceki katliamlardan bazılarını “yanlışlık” diye nitelendiren Suud yetkilileri bu sefer – herhalde Homeros’a öykünerek – “yaraya tuz basmayı” tercih etmişlerdi anlaşılan.

 

Beklenen istifa haberi ise, beklenmedik bir yerden Fransa’dan gelmiş, Fransa Çevre Bakanı Nicolas Hulot katıldığı radyo programındaki canlı yayında, önceden kimseye bir bilgilendirme yapmadan görevinden ayrıldığını açıkladı. Gerekçesi ekoloji ve çevre konularında Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile aynı çizgide olmamalarıydı. Bir de, “Artık daha fazla yalan söylemek istemiyorum” dedi bakan, canlı yayında.

EYLÜL

2015’te kabul edilen BM Paris İklim Anlaşması ve ülkelerin verdikleri sözleri yerine getirme konusundaki politikaları 2018 yılının çokça tartışılan konularından biriydi. Fakat BM’nin İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nden sorumlu yöneticisi Patricia Espinosa’nın açıklamaları durumun basit bir diplomatik tartışma öznesi olmaktan çok daha vahim olduğunu gösterir gibiydi.

 

Espinosa’ya göre, 2016’da imzalanan anlaşmanın şartları yerine getirilse dahi, hedefleri tutturmak için artık çok geçti. 2018 yılının Eylül ayında dünyada yaşananlar da bunu kanıtlar nitelikteydi zaten.

 

Meksika’nın güneyinde yer alan Oaxaca kıyılarında balıkçı ağlarına yaklaşık 300 deniz kaplumbağası takıldı; nesli tükenmekte olan kaplumbağaların sadece ölüsü elde kalmıştı. Öte yandan, kuş yaşamını koruma örgütlerinin koalisyonu BirdLife International’in araştırmasına göre, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda 8 kuş türünün soyu tükenmişti. Yani 18 yıl bitmeden 8 kuş türü sonsuza kadar bu dünyadan göçüp gitmişti.Türkiye'deki bal üretiminin önemli merkezlerinden Elazığ’da bal sağımı sonrasında üretimde 5 kat düşüş gözlenirken, Britanya’nın başkenti Londra'da yapılan bir araştırmada, ilk kez, havadaki zehirli parçacıkların hamile kadınların akciğerlerinden plasentasına geçtiğine dair kanıtlar bulundu.

 

Japonya’daki Fukuşima nükleer faciasından yedi yıl sonra burada ilk radyasyon ölümü görüldü. Endonezya'da da meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki deprem ve tsunami nedeniyle 2 binden fazla insan hayatını kaybetti.

 

Çevre olayları insanların kitleleler halinde evlerini barklarını terk etmelerine neden oluyordu artık. ABD'de Florence kasırgası yüzünden tahliye emri verilenlerin sayısı 1.7 milyonu bulmuş, hızı saatte 232 kilometreye ulaşan Mangkhut tayfunu, Filipinler, Tayvan ve Çin dahil 8 ülkede 134 kişinin yaşamına mal olmuş, 2.45 milyon insan da zorunlu tahliyeye tabi kılınmıştı. Kuzey Kore, Hwanghae bölgesinde 10 binden fazla kişiyi etkileyen aşırı yağış ve selden ötürü, uluslararası yardım talep ettiğini duyurdu. İklim değişikliği, ülkelerin geleneksel izolasyon siyasetini bile değiştirmekteydi.

 

Kuraklık nedeniyle barajlardaki suyun çok düşük seviyelere indiği İran’da yağışların iç tüketimi karşılamaması nedeniyle uyarılar yapılmaya başlanırken, ülkenin Meteoroloji Kurumu , İran’ın yüzde 98.1’inde uzun süreli kuraklık yaşandığını acı bir şekilde açıklıyordu. Bir diğer uyarı da BM tarafından yapılıyor ve Irak’ın kuraklık ve iklimle ilgili diğer güvenlik sorunlarıyla başa çıkamaması halinde terör örgütlerinin yeniden güçlenebileceği belirtiliyordu.

 

Fakat direniş her zaman mümkündü. Almanya’nın Hambach Ormanı’nda linyit kömür ocağının genişletilmesi nedeniyle ağaç kesilmesini engellemeye çalışan çevrecilerden, İsveç’te ülkesinin iklim değişikliğiyle mücadele politikalarını yetersiz bulduğu için genel ve yerel seçimlerin yapılacağı güne kadar okulunu kıran 15 yaşındaki Greta Thunberg’e kadar birçok alanda yeni mücadele insanları ve onların yeni mücadele biçimleri ortaya çıkıyordu.

 

Boston Consulting Group’un dünyada yılda 1.6 milyar ton yani 1.2 trilyon dolarlık gıdanın israf edildiğini açıkladığı günlerde, Türkiye’de son bir yıllık gıda enflasyonunun son 15 yılın en yüksek rakamına ulaştığı ifade ediliyordu.

 

Fırıncılar ekmeğe zam yapmak isterken, valilik bu duruma göz açtırmıyor, Merkez Bankası politika faizi olan bir haftalık repo faizini 625 baz puan artırarak, yüzde 24 faiz oranı ile Türkiye’yi dünyada en fazla faiz veren üçüncü ülke konumuna getiriyordu.

 

Katar Emirliği’ne ait Boeing 747-8 tipi bir özel uçağı hediye olarak filosuna katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizde kriz mriz yok, bunların hepsi manipülasyon" diyordu.

 

UEFA Yönetim Kurulu'nun İsviçre'nin Nyon kentinde, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası evsahipliği için yapılan oylamada, Almanya karşısında 12’ye karşı 4 oyla evsahipliği şansını kaybeden Türkiye’nin Spor Bakanı: “Bizim ülke olarak kaybettiğimiz hiçbir şey yoktur” açıklamasını yapıyordu.

 

İstanbul 3. Havalimanı inşaatında çalışan işçilerin protestolarını gözaltılara rağmen sürdüğü Eylül Ayında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na yetiştirilmeye çalışılan inşaat alanı, OHAL bölgesini andırıyordu.

 

Eylül ayında adli yılın açılması ile birlikte, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalara da devam edilmeye başlandı.

 

Cumhuriyet gazetesinin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı’nda mahkeme kararı ile gerçekleştirilen zorunlu yönetim değişikliğinin ardından gazetede bir çok isim istifa etmiş, yazarlardan Prof. Ahmet İnsel bu değişikliği, ”İçinde boğulduğumuz medeniyet kaybı sadece bir kesime özgü değil maalesef” diye betimlemişti.

Fotoğraf: DHA

Türkiye gibi ekonomisi zorda olan ülkelerden Arjantin’de, yüksek kamu borcu, bütçe açığı ve enflasyon nedeniyle para birimi peso, 2018 yılı içinde değerinin yarısını yitirmiş, sonsuz savaş halindeki Yemen'de yerel para birimi riyaldeki değer kaybı nedeniyle otomobil gibi lüks ürünlerin ithalatı geçici süreyle durdurulup, emekli ve kamu çalışanlarının maaşları yüzde 30 oranında artırılmıştı.

 

Buna rağmen Yemen’de hayat “olağan akışı”ında sürdürülemiyordu. Barış görüşmelerinin sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, hemen çıkan çatışmalarda 84 kişi oracıkta ölüyor, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, insanların yiyecek hiçbir şey bulamadığı için “ot ve yaprak yediği”ni söylüyor, “kıtlığa karşı mücadelenin kaybedildiğini” de bu acı sözlerine ekliyordu.

 

Türkiye, Suriye Ordusunun İdlib'e yapacağı operasyon nedeniyle göç edecek sivilleri Türkiye'ye almayacağını açıklarken, uzun müzakereler sonrası, İdlib Zirvesi’nde İdlib ve çevresinde silahsızlanma bölgesi kurulması kararı alınıyordu.

 

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin sınırlarına 2020'ye kadar ek 10 bin muhafızı görevlendireceğini söylemesine rağmen, Orta Akdeniz sularında 26 Ağustos'tan bu yana hiçbir kurtarma gemisi bulunmadığı söyleniyordu.

 

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nün (MSF), Libya açıklarında göçmen taşıyan iki lastik botun batması sonucu 100'den fazla kişinin öldüğünü açıkladığı günlerde, ABD Başkanı Donald Trump'ın İspanya'ya, Akdeniz'den göçmen akınını durdurmak için Sahra Çölü'ne duvar örmesini önerdiği ortaya çıktı.

Duvarların ve duvarlara isyan eden duvar yazılarının sonu gelmeyecek gibi görünüyordu.