Açık Gazete: 6 Haziran 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

Seçimlere 2 ½ Hafta Kala: Seçmenin Oyuna Sahip Çıkma Mücadelesinde Durum

 

Vakayiname’nin 4 Haziran tarihli nüshasında seçim öncesi katılımcı demokrasi girişimlerine “25 Haziran Sonrasında Birlikte Yaşamak için Örgütlenmek: Adil Seçim Platformu ve ‘Müşabirlik’” başlığı altında bir bakış atmıştık.

Türkiye’nin adeta kaderini belirleyecek önemde olduğu sık sık dile getirilen Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerine 17 gün kalmışken, iki konunun izini sürmek istedik.

Birincisi, Oy ve Ötesi kolektifi gönüllülerinin ülkenin tüm illerinde yürüttükleri çalışmaların durumu ve seçim güvenliği.

İkincisi de, seçimde HDP’nin Barajı Aşması/Aşmaması halinde ortaya çıkacak canalıcı önemdeki 2 farklı olasılık ve bunların ülkenin geleceğini temelden etkilemesi.

1) Oy ve Ötesi. “24 Haziran seçimlerinde 81 ilde seçim güvenliğini sağlamak için kolları sıvadı. Kolektiften Gözde Soytürk’ün seçim kanunundaki değişiklikleri, seçmenin "oyuna sahip çıkma" çabası, Oy ve Ötesi gönüllülerinin çalışmaları üzerine Bianet’ten Çiçek Tahaoğlu’nun sorularına verdiği cevaplardan bazıları şöyle:

* Siyasi partilerin seçim güvenliğiyle ilgili tavırlarında özellikle de referandumdan sonra önemli bir fark meydana geldiği, özellikle mühürsüz pusulaların tüm Türkiye’ye büyük bir ders olduğu vurgulanıyor.

* Oy ve Ötesi’ne 24 Haziran seçimi için ilk bir haftada 11 bini aşkın başvuru yapıldığı, bunun hayli yüksek bir sayı olduğu belirtiliyor. “Genelde ilk haftada 4 bin civarı başvuru oluyordu. Ama artık seçim herkesin gündeminde.”

* Güneydoğu’da sandıkların taşınması ve birleştirilmesi konusunda: “144 bin seçmenin oy kullanacağı yerin değiştirileceğini açıkladılar ama nerede oy kullanacaklarına dair kararlar henüz açıklanmadı. ‘OHAL’de her şey güvenli ve seçim yapılabilir’ denirken, 18-19 ilde birden sandık taşıma kararının verilmiş olması, seçmenlerin oy kullanmasını muhakkak etkileyecektir.” Gerekçe ve/ya herhangi bir açıklama yapılmadığı için önemli bir muğlaklık olmasına rağmen, Oy ve Ötesi “il ve ilçelerdeki saha organizasyonu geliştirmek, taşınan ve birleştirilen sandıkları daha iyi gözlemlemek için çalışmalar yapıldığı belirtiliyor.

* İnsanların oylarına sahip çıkmak gösterdikleri çabanın büyük önemi vurgulanıyor: “Mümkün olduğu kadar herkesin dahil olmasını, seçimlerle ilgili bir şüphesi olan varsa, onu şikâyet etmek yerine harekete geçmeye teşvik etmeye çalışıyoruz.”

* Oy ve Ötesi olarak oluşturulan teyit sistemi ve paralel sayım sonunda bir şeylerin değişip değişmediği sorusuna “öncelikli olarak caydırıcılık etkisinin çok fazla olduğundan eminiz” cevabı geliyor. Ve değerlendirme şöyle devam ediyor: “Bu çok büyük bir katkı....30 Mart 2014’te Oy ve Ötesi olarak gördüğümüz ilk seçim tablosuyla, şu andaki seçim tablosu arasında çok fark var. İnsanlar artık oy kullanmakta da, oy saymakta da çok daha bilinçli. Acı tecrübelerle öğrenilmiş bir süreç var.”

* “Müşahitlik” kurumunun önemi konusunda da şu değerlendirmeyi yapıyor Gözde Soytürk: “Bir müşahit, sandık başında birçok şeyi değiştirebilir. Şimdiye kadar gönüllü müşahitlerimiz, bilgileriyle sandık başında çok şeyin düzgün işlemesine katkıda bulundu. T3 sistemimiz birçok sistemi ortadan kaldırıyor. ‘Uzaktan bir tuşla seçim sonuçları değiştiriliyor’ gibi bir algı artık Türkiye’de olmamalı, çünkü şeffaf bir kontrol sağlıyoruz.”

(http://bianet.org/bianet/toplum/197849-oy-ve-otesi-bir-musahit-bircok-seyi-degistirebilir)

***

2) Baraj Yıkılmazsa Ne Olacak? Yayın hayatına yeni başlayan www.yuzdeon.org 24 Haziran'da yapılacak milletvekili ve cumhurbaşkanı seçiminde HDP'nin baraj altında kalması durumunda parlamentodaki tablonun nasıl olacağını ortaya koydu: Bu tabloya göre HDP'nin yüzde 10'u bulamaması halinde Parlamento'daki 80 sandalyenin 68'i Adalet ve Kalkınma Partisi'ne geçiyor.

* 7 Haziran 2015'teki seçimde HDP yüzde 13.1 oy alarak 80 milletvekilliği kazanmıştı.

HDP bu seçimde barajı geçemese ve yüzde 10'un hemen altında kalsa, eksilen oyu diğer partilere eşit dağıtıldığında bile, HDP'nin baraj altında kaldığı koşullarda, parlamentodaki 80 sandalyesinin 68'i, yani parlamentodaki varlığının yüzde 85'i AKP'ye geçiyor ve AKP bu sayede çok güçlü bir Meclis çoğunluğu elde edebiliyordu.

* 24 Haziran'daki seçimde HDP'nin barajı geçmesi ya da geçmemesi durumunda nasıl bir tablo oluşacak? ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu, Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliği uzmanı Semih Bilgen, kısa süre önce yapılan anketlerden yola çıkarak geliştirdiği matematik modelleme ile şu sonuçlara ulaşıyor: Cumhur İttifakı bir anket firmasınınölçümlediği gibi yüzde 42,5 oy alır ve HDP de barajı geçerse Meclis'te 280 sandalye kazanabiliyor. Yeni Meclis 600 sandalyeden oluşacağı için ittifakın toplamı dahi Meclis çoğunluğunu kaybediyor. HDP ise 7 Haziran'daki oy oranını yakalarsa yine 80 milletvekili çıkarıyor. Ancak, HDP yüzde 9.9 oy alarak baraj altında kaldığında ise bu 80 sandalyenin 74'ü Cumhur İttifakı'na, 6'sı Millet İttifakı'na geçiyor. Ve Cumhur İttifakı böylelikle 354 sandalye sayısına ulaşarak Meclis çoğunluğunu rahat bir şekilde ele geçiriyor.

*İktidara yakınlığıyla bilinen MAK Araştırma Şirketi'nin Genel Müdürü Mehmet Ali Kulat da HDP'nin baraj altında kalması durumunda AKP'nin en az 60 fazla milletvekili kazanacağını ve Meclis çoğunluğunu ancak bu şekilde elde edebileceğini söylüyor.

Sonuç yerine: Her kesimden araştırmacıların tahmin ve hesaplamaları, barajın HDP'yi durdurması durumunda 60 ila 90 milletvekilliğinin Cumhur İttifakı'na geçeceğini gösteriyor.

(https://bianet.org/bianet/siyaset/197884-yuzdeon-yazdi-baraj-yikilmazsa-ne-olacak;http://www.yuzdeon.org/_php/index_sayfa.php?SayiX=1&KX=1)

***

Böylece seçimlere 2 ½ hafta kala çıkartabileceğimiz 2 ön sonuç şunlar olabilir pekala:

1) Yakınmak, vızıldanmak yerine harekete geçip olayların akışını bizzat değiştirmeliyiz.

2) Bilinçli, stratejik oylarımızla seçim barajı yıkılmazsa, gerçek hayattaki durumun aksine, hepimiz barajın suları altında kalabiliriz.

Öyle işte, hayat garipliklerle dolu.

Vakanüvis ÖM