Açık Gazete: 28 Ağustos 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

Bayram Dönüşü Havadan Sudan Haberler – II

Yaklaşan iklim felaketine ilişkin araştırmalar birbiri ardına yayınlanırken, yeryüzünün dört bir yanında yangınlar, seller, kuraklık kıranları da kesintisiz sürüyor.
 
27 Ağustos tarihli Vakayiname’de California’daki cehennemî orman yangınlarının süregeldiğini söylemiştik ya, dün bir bugün iki işte: Eyaletin 4. İklim Değişikliği Değerlendirmesi yayınlandı. “Yaklaşan Kıyamet”ten bahsediyor rapor. İklim değişikliğini yavaşlatmak ya da durdurmak için birşey yapılmazsa, ölümcül sıcak dalgalarının ve cehennemî yangınların kat be kat artacağını ve bunun artık “yeni normal” sayılması gerektiğini söylüyor. Vali de “yaklaşan kıyamet”ten, “geri dönüşü olmayan iklim değişikliği tehdidi”nden söz etmiş.
 
Raporun getirdiği en büyük yenilik ne peki? Sürpriz sürpriz! Eyaletin yerli halkı ilk kez raporu hazırlayan ekibin içine dahil edilmiş. North Fork Mono kabilesi reisi Saygıdeğer Ron Goode, California yerlilerinin iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine en fazla maruz kalan gruplar arasında yer almasına karşın, ilk kez bu raporun hazırlanmasına çağrıldıklarını söylemiş. Yerlilerin beyazlar tarafından kolonize edilmeden önce hiç de o kadar kırılgan olmadıklarını, çünkü eskiden kendilerinin çok daha hareketli bir hayat sürme şansına sahip olduklarını, dolayısıyla iklimdeki değişikliklere çok daha çevik bir şekilde cevap verebildiklerini de sözlerine eklemiş.
 
“Eskiden yerli halk nasıl hareket edeceğini, neredeye gideceğini, bir şeyleri rahat bırakması gerektiğini gayet iyi biliyordu” demiş: “Oysa şimdi durum farklı: Rezervasyonlara, rancheria’lara, tahsisli arazilere tıkılıp kalmış durumdayız. Kaçıp kurtulamayız – bunlar bizim topraklarımız. Hepsi bu işte.”
 
Raporu hazırlayan gruplardan California enerji komisyonu başkanı ise farklı bir “mood”da. Kendisi, her şeye rağmen, gene de alınabilecek tedbirler konusunda gayet umutlu olduğunu söylemiş. “İyi haber şu” demiş Başkan. “Sadece ‘vahim etkiler budur’ demekle kalmıyor rapor, ayrıca o vahim etkileri azaltmanın yollarını da sayıp döküyor. Bu da insanlara umut veren birşey olmalı.”
 
Ama North Fork Mono kabilesi reisi, enerji komisyonu başkanıyla pek aynı fikirde değil gibi sanki: “Umutluyum diyemeyeceğim”demiş Reis Goode. Ve eklemiş: “Umutlu olmak isterdim, ama birşey olduğunu görmüyorum. Esas değişikliği gerçekleştirmek için birbirinin sırtına binen siyasetçiler filan görmüyorum ortalıkta.”
(https://www.theguardian.com/environment/2018/aug/27/california-climate-change-report-wildfires-jerry-brown;http://www.climateassessment.ca.gov/state/docs/20180827-StatewideSummary.pdf)
 
Kanada’lı genetikçi, radyo yayıncısı, çevre ve iklim aktivisti David Suzuki de yüksek umutlar ve cevval siyasetçiler konusunda Californialı yerli kabile reisi ile aynı düşüncede olmalı. “Sizin İçin Yeterince Sıcak Oldu Mu?” şeklinde ironik bir başlık taşıyan son makalesini şu cümlelerle bitiriyor efsanevi Suzuki:
“Bilim insanları önümüzdeki birkaç yıl içinde daha da yükselen sıcaklıklar, daha da artacak sıcak dalgaları olacağını öngörürlerken, biz de insan kaynaklı iklim yıkımını yavaşlatıp eninde sonunda durdurmak üzere mümkün olan tüm tedbirleri almakta başarısız kalırsak, başımıza neler geleceği konusunda iyi kötü bir fikre de sahip olacağız. Ortada çözüm sıkıntısı yok; sadece siyasi irade kıtlığı var.”
 
Suzuki yazısını şöyle bitiriyor: “Soru şu: gözümüze gözümüze bakan kanıtlardan ders çıkaracak mıyız, yoksa kayaları çatlatmaya, petrol kumullarını genişletmek üzere yeni boru hatları inşa etmeye, okyanusların dibinde ve Kuzey Kutbu’nda sondajlar yapmaya, kömür sanayiini canlandırmaya devam mı edeceğiz?”
 
Sonra da sorusunu kendisi cevaplıyor: “Karar vermek için fazla vaktimiz kalmadı da.”
(https://www.commondreams.org/views/2018/08/26/hot-enough-you)
 
Soru-cevap faslına hazır geçmişken, bir de ABD’li astrofizik profesörü Adam Frank’ın Chris Hedges’le konuşurken kendi sorusuna verdiği cevaba bakarak bitirelim biz de yazımızı:
 
“Soru şu: kendi gücümüzün getirdiği sonuçlarla baş edebilecek kadar akıllı mıyız acaba? İklim değişikliği bir çevre kirliliği sorunu değil. Daha önce karşılaştığımız herhangi bir çevre sorununa benzer bir yanı yok onun. Bir anlamda, bir çevre sorunu değil, gezegende bir geçiş süreci. Gezegeni biz bunun içine itmişiz zaten bir kere. Temelde, bir medeniyet olmanın yeni bir yolunu bulmak zorundayız.”
(http://acikradyo.com.tr/makale-yorum-analiz/dunya-gezegenine-elveda-derken)
 
Eh, Vakanüvisiniz hakir de durur mu, soruyor tabii: Tilki tilki saat kaç?
 
 
Vakanüvis ÖM