Açık Gazete: 27 Nisan 2018

Haftanın son Açık Gazete'sine Kuzey Buz Denizi'ndeki vahim durumu anlatarak giriş yaptık. Durum şuydu: Alfred-Wegener Enstitüsü’nün Arktik Okyanusu’nda yaptığı incelemeler mikroplastik miktarının rekor düzeye ulaştığını ortaya koymuştu. Buna göre, bir litre buzda 12 binden fazla mikroplastik tespit edilmiş. Biraz daha detay vermek gerekirse; Kızılötesi spektroskop sayesinde çok küçük parçacıkların da tespit edilebildiğine dikkat çekilirken, araştırmayı yürüten Gunnar Gerdts, bu teknik ile miktoplastik yoğunluğunun eski analizlere kıyasla iki ile üç kat daha fazla olduğunu tespit ettiklerini aktarmıştı. Bilim dergisi Nature Commnications'da yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, Kuzey Kutbu'ndan alınan buz örneklerinde 17 farklı plastik türü bulunduğu belirlendi. Ambalajlarda kullanılan polietilen ve polipropilen ile cila parçacıkları, naylon ve sigara filtrelerinde kullanılan selüloz asetat bulunan plastik türleri arasında yer alıyor. Sebep olarak ise, Kuzey Amerika'da yaygın olan naylon torbalar, Arktik Okyanus’ta artan gemi trafiği ve balıkçılığın belirgin izleri gösterilmekteydi.

http://www.denizhaber.com.tr/arktik-okyanusunda-mikroplastik-miktari-fazla-cikti-haber-81114.htm

İlk yarım saatte ele aldığımız bir diğer konu ise, dünyanın önde gelen sosyal bilimcilerinden Mayer Hillman'ın dünyanın gidişatına dair yaptığı uyarıydı. 86 yaşındaki yaşındaki Hillman özetle, 'ayvayı yedik' diyordu. Fosil yakıtların kullanılması ve kuzey buzullarının erimesiyle ortaya çıkan durumun, gezegenin üzerindeki hayatın bitmesi olarak gördüğünü söylüyordu. Son 60 yıldan beri yaptığı araştırmalarla konvansiyonel aklı paramparça eden Hillman, fosil yakıtlara bağlı bir yaşam yerine müzik, sevgi ve aşk, eğitim ve mutluluk üzerine kurulu bir hayatı öneriyordu.
https://www.theguardian.com/environment/2018/apr/26/were-doomed-mayer-hillman-on-the-climate-reality-no-one-else-will-dare-mention

Ermenistan'da protestolar ise Başbakan Serj Sarkisyan'ın istifasından sonra yeni bir aşamaya gelmişti. Protestocuların ve  "Benim Adımım" inisiyatifi lideri Nikol Paşinyan facebook'ta yayınladığı son mesajda "Biz Cumhuriyetçi Parti'nin kendi liderini kurban ederek, iktidarı korumasına izin veremeyiz" dedi ve sokakları bırakmama çağrısı yapıyordu. 
http://bianet.org/bianet/print/196558-protestolardaki-kararlilik-sarkisyan-in-koltuk-kararini-sarsti

Savaşlar ve etnik temizlik harekatlarından kaçarak evlerini terk etmek zorunda kalanları için ise hayat her geçen gün daha da zorlaşıyordu. Beşar Esad rejiminin yeni mülkiyet yasasına göre, bireysel olarak ülkede olduklarını ibraz etmeyen vatandaşların mülklerine devlet tarafından el konulması kararı sonrasında, 10 milyondan fazla Suriyelinin evinin devlet eliyle 'gasp' edileceğini duyuruluyordu. Rohingya'da etnik temizlikten kaçarak Bangladeş'teki kamplara sığınan Arakanlıların ise bu sefer başı yaklaşan muson yağışlarından ötürü dertteydi. Birleşmiş Milletler en az 150 bin sığınmacının yaklaşmakta olan yağışlardan ötürü ortaya çıkacak olan seller ve toprak kaymaları riski altında olduğunu açıkladı.
https://www.theguardian.com/world/2018/apr/26/10m-syrians-at-risk-of-forfeiting-homes-under-new-property-law
https://www.democracynow.org/2018/4/26/after_fleeing_genocide_a_million_rohingya

Dün Cumhuriyet Davası’nda çıkan kararlara karşı tepkileri ise büyüyordu. İşte bunlardan bazıları:

Kati Piri (Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü): Cumhuriyet kararında adaletin kırıntısı yok. Türkiye’nin en eski gazetesinin 15 gazeteci ve çalışanı saçmasapan terörizm suçlamalarıyla mahkûm edildi.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ): Türkiye Cumhuriyet’in gazetecilerini teörizm suçlamalarıyla mahkûm etti.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF): “Cumhuriyet’in 14 çalışanı için hapis cezaları: Türkiye’de basın özgürlüğü açısından yeni bir kara gün”

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI): Türkiye’de mahkeme bugün çok, çok yanlış bir sonuca ulaştı: gazetecilik suç değildir ve haber geçmek terörizm değildir

Uluslararası Karikatürist Hakları Ağı (CRNI): Bir karikatürist karikatür çizdiği için ve gazeteciler sadece işlerini yaptıkları için hapis cezası aldığında dünya dönüp bakmalı. CRNI, temyize giden davada beraat kararı verilmesi ve uluslararası camianın sessiz kalmaması çağrılarına katılıyor.

Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN International): PEN International, demokratik değerlerin, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının yok edildiği Türkiye’deki ifade özgürlüğü savunucularının yanında

Uluslararası Yazarlar Birliği – İngiltere: “Umutsuzluğa kapılmayın. Haklıları susturmaya çalışan bir diktatörlüğün kazandığı hiç görülmemiştir. Kazanacağız.” Türkiye’de Ahmet Şık ve Cumhuriyet’teki arkadaşlarına yedi buçuk yıla kadar hapis cezaları verildi.

Sansür Endeksi (Index on Censorship): Günlük Cumhuriyet gazetesinin 14 gazeteci ve yöneticisi “üye olmamakla birlikte bir terör örgütüne yardım etmek”ten hüküm giydi.
http://bianet.org/bianet/print/196562-cumhuriyet-davasi-kararlarina-tepkiler

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic ise, yaklaşan Dünya Basın Özgürlüğü günü için kaleme aldığı metinde büyük resme bakıyor ve Avrupa ülkelerinin gazetecileri koruma görevini hatırlatıyordu. Araştırmacı gazeteciler Daphne Caruana Galizia ve Ján Kuciak’ın hunharca katledilmesi hatırlatan Mijatovic, Avrupa’nın gazeteciler için hala tehlikeli bir yer olduğu uyarısını yapıyor ve "Avrupa devletlerinin bu cinayetlere nasıl tepki vereceği sadece basının değil, demokrasilerimizin de geleceğine yön verecektir." diyerek durumun öneminin altını çiziyordu.
http://bianet.org/bianet/print/196567-dunja-mijatovic-gazetecileri-koruyun

Mücadele ise sürüyordu. Cumhuriyet davası karar duruşmasında 7 yıl, 3 ay, 15 gün hapis cezasına çarptırılıp tahliye edilen Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı ve avukat Akın Atalay ayağının tozuyla Adalet Nöbeti’ne katılmış, duayen gazeteci Hasan Cemal son yazısında, "Haydi gelin, bu topraklarda bir ilki başaralım ve hep birlikte demokrasi bayrağını ellerimizin üstünde yükseltelim." çağrısını dile getiriyordu. 
http://bianet.org/bianet/print/196546-akin-atalay-adalet-nobeti-nde
http://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/haydi-gelin-bir-ilki-basaralim-ve-hep-birlikte-demokrasi-bayragini-ellerimizin-ustunde-yukseltelim,19570

Sezin Öney ile Seyyare köşemizde, 24 Haziran erken seçimlerine haftalar kala muhalefet kanadının adayları konusunda süren tartışmalara ve Türkiye'nin demokrasi açısından geldiği duruma değindik.
http://acikradyo.com.tr/seyyare/siyasetimizde-retro-zamanlari

Alp Ulagay ile Spor köşemizde ise, geçtiğimiz haftanın olaylı futbol maçı Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin haber takibini yaptık. Hatırlatmak gerekirse; Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in atılan bir cisimle yaralandığı ve hakem kararıyla tatil edilen Fenerbahçe-Beşiktaş maçının “kaldığı yerden devamı”na ilişkin TFF kararına karşı Beşiktaş yönetimi “maça çıkmama” kararı almıştı. Bianet'ten Şahin Artan'ın hatırlattığı üzere bu durum, Beşiktaş’ın 115 yıllık tarihinde bir ilkti.
https://bianet.org/bianet/spor/196580-besiktas-tan-hukuka-aykiri-karar-a-karsi-tarihi-adim

Acar Muhabiriniz
Can