Açık Gazete: 25 Ocak 2019

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

Davos Kasabası’nda ana gündemi küreselleşme ve iklim değişikliği olan 49. Dünya Ekonomik Forumu için bir araya gelenler, toplantı sonrası özel jetlerine binip kasabayı terkedecek.

Geçtiğimiz Salı günü İsviçre’nin Davos Kasabası’nda 49. Dünya Ekonomik Forumu için bir araya gelen hükümet liderleri, temsilcileri, çokuluslu şirketlerin önde gelen simaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin birlikteliği bugün sona eriyor.

Son günün ardından özel jetlerine binip kasabayı terkedecek olan konukların, ana gündemi küreselleşme ve iklim değişikliği olan "Küreselleşme 4.0: Dördüncü Sanayi Devrimi Çağında Küresel Yapıyı Şekillendirmek" başlıklı toplantının ardından ülkelerine dönmesi bekleniyor.

Delegelerin gidişleri de aynı gelişlerinde olduğu gibi dünyadaki küreselleşme haline ve iklim değişikliği karşısında verilen mücadeleye somut bir örnek teşkil edeceğe benziyor.

DW’nin haberine göre, 3 bin 200’den fazla katılımcıya ev sahipliği yapan forum için 1,500'ün üzerinde özel jet seferi düzenlendi. Bu rakamın geçen yıl kullanılan 1300 özel jet sayısını geçmiş olduğu da verilen bilgiler arasında. Geri kalan delegelerin de Zürih Havalimanı’nda indikten sonra helikopterle kasabaya ulaştığı söyleniyor.

Organizasyon sorumlularından, Küresel Kamu Malları Merkezi Direktörü Dominique Waughray geçtiğimiz hafta AFP’ye yaptığı açıklamada, özel jetle gelenlerin çoğunun devlet görevlisi olduğunu, bu durumun da Diplomatik İlişkiler konusundaki Viyana Konvansiyonu’na göre en uygun ve en güvenli yol olduğunu söylemişti.

Yöneticiler seyahatleri için uçak kullanmayı tercih eder de, yönetilenler durur mu?

Forbes’un haberine göre, 2018 yılında 4,5 milyar yolcunun yaklaşık 45 milyon uçuşla dünyanın çeşitli köşelerine erişmesi ile yeni bir rekor kırıldı. Daha önceki rekor 2017 senesine ait 4,1 milyar yolcuya hizmet eden 37 milyon uçuş ile kırılmıştı.

Sydney Üniversitesi’nin bu rekorlar kırılmadan bir kaç yıl önce, 2009-2013 yılları arasında 160 ülkeden topladığı küresel karbon akış verilerini inceleyerek yaptığı araştırmada, uçuşları dahil insanların tatilleri sırasında gıda, otel ve alışveriş faaliyetlerinin, dünya genelinde karbon emisyonlarının yüzde 8’ini oluşturduğu ortaya çıkarılmıştı. Araştırma öncesinde bu oranın, yüzde 2,5 ila 3 olduğu düşünülüyordu ve araştırma sonrasında kırılan rekorları içine alan son döneme dair bir araştırma henüz mevcut değil.

Hatırlatma:

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli IPCC'ye göre, küresel ısınmanın endüstri çağı başlangıç tarihine göre 2°C derecenin oldukça altında tutulması için emisyonların 2030 itibarıyla yaklaşık yüzde 20 azaltılması ve 2075 itibarıyla sıfırlanması gerekiyor. (Ki, bu da muhafazakâr bir hesap.)

Küresel karbon salımının yüzde 2’sine, AB’nin karbon salımının yüzde 3’üne neden olan havacılık sektörü eğer bir ülke olsaydı dünyadaki en fazla salım yapan ilk 10 ülke arasına girebilecekti. Bu ilginç istatistik, ve tek tıkla satın alınan egzotik tatillerin dünyada yarattığı küresel çevre kirliliği, Davos’ta konuşulan konular arasında yer almıyordu.

Ticaret savaşlarından, siber saldırılardan ve halkın zengin elitlere karşı nefretinden kaygı duyan plütokratların* gündeminde bu sene iki ana konu olduğu söylenmekteydi: toplumlardaki kutuplaşmanın artması ve eriyen fiziki kutupların sebebi küresel iklim değişikliği.

Davos’ta iklim değişikliği ile mücadele için yapılan çağrıların bir kısmı ise şöyleydi:

26 Dolar milyarderi dünyanın yarısından daha zengin

 

İngiltere merkezli yardım kuruluşu Oxfam’ın Dünya Ekonomik Forumu’nda sunduğu, “Kamu Yararı ya da Kişisel Servet?” başlıklı yıllık küresel eşitsizlik raporunda, dolar milyarderi 26 kişinin elindeki servetin, 3,8 milyar yoksulun, yani dünyanın yarısının toplam maddi varlığına eşit olduğu açıklandı.

Geçtiğimiz sene Dünyanın geri kalanı ile aynı zenginliğe sahip 43 kişinin sayısı 26’ya düşerken, dünyada yoksulluğun daha da arttığı tespit edildi.

Raporda ayrıca:

Amazon'un patronu Jeff Bezos'un 112 milyar dolarlık kişisel servetinin yüzde 1’nin, 105 milyonluk ülke Etiyopya’nın sağlık bütçesine denk olduğu,

•        Dolar milyarderi bir avuç insanın her gün hanelerine 2,5 milyar doları ekleyerek, yıl sonunda servetlerini 900 milyar dolar arttırdığı,

•        Dünya nüfusunun fakir olan yarısının toplam varlığının günde 500 milyon dolar azaldığı ve yoksul bireylerin günde 5,5 dolardan daha az bir ücretle yaşamak zorunda kaldığı (880 tl civarı),

•        Erkeklerin toplam zenginlikten aldığı payın kadınlara oranla 2 kat daha fazla olduğu, kadınların ücret almadan yaptıkları işlerden haklarının verilmesiyle ortaya çıkacak servetin Apple'ın cirosunun 43 katı olacağı,

•        Gelişmekte olan ülkelerde yapılan çalışmalarda, eğitim ve sağlık alanında yapılan harcamaların eşitsizliği yüzde 69 gibi büyük bir oranda azalttığı,

•        En zenginlerden alınacak olan yüzde 1 oranındaki bir vergi ile, 262 milyon çocuğa eğitim fırsatı verilebileceği ve 3,3 milyon insana hayatlarını kaybetmeden önce sağlık hizmeti ulaştırabileceği gibi tuhaf sonuçlar ortaya çıktı.

Raporun en dikkat çeken bulgularından biri de, Davos’ta toplanan CEO’ların ve siyasetçilerin çalışma arkadaşları olan dünyanın en zenginlerinin fakirlere oranla çok daha az vergi verdiği yetmezmiş gibi, çeşitli yollarla vergi kaçırdıklarının altının çizilmesiydi.

 “Artık cennet bahçesi yok”

İngiltereli belgeselci ve yönetmen David Attenborough Davos’ta yaptığı konuşmasında şunları dedi:

"Holosen dönemi bitti. Artık cennet bahçesi yok. Dünyayı o kadar değiştirdik ki bilim insanları şu anda yeni bir jeolojik çağda olduğumuzu söylüyor: Antroposen - İnsan Çağı"

Yeni Zelanda'nın 37 yaşındaki başbakanı Jacinda Ardern, liderleri tarihin doğru tarafında yer almaya çağırdığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Bir şeyler mi söylesem, yoksa onlara bir şey mi göstersem, diye çok düşündüm. Pasifik bölgesine bir gezi, iklim değişikliğinin bir varsayım filan olmadığını görmeye yeter. Ayrıca, Pasifik adaları halklarından herhangi bir insanın sahilde çocukken oynadıkları yerlerde şimdi suların nasıl yükseldiğini sana göstermesi için öyle yüksek bilimden filan anlaman da gerekmiyor.

İklim değişikliği konusunda eyleme geçmek için iktidarından vazgeçmen de gerekmez. Bireysel statünün ne olacağı konusunda endişe edeceğin bir şey de yok... Bu tarihin doğru tarafında yer almakla ilgili bir şey. Mesele şu: Yıllar sonra geri dönüp baktığında, dünya bir çözüm bulunması için yalvardığında tartışmanın yanlış tarafında kalmış bir lider mi olmak istiyorsun? Bu kadar basit işte.”

U2’nun solisti ve ONE kampanyasının kurucusu Bono, “evcilleştirilmediği takdirde önüne geçen herkesi parçalayacak vahşi bir canavar” olarak tanımladığı kapitalizmi ahlaksız değil, ahlak dışı bir olgu olarak niteledi ve kendisini dinleyenleri Afrika’daki aşırı yoksulluk ve AİDS ile mücadeleye çağırdı.

Greenpeace İcra Direktörü Jennifer Morgan, ‘Yeni Brezilya’yı Davos elitlerine satmaya çalışmakla itham edilen Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun Dünya Ekonomik Forumu gibi prestijli bir etkinlikte yer almaması gerektiğini söylerken, The Guardian’a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı.

“Müttefiklerimizle beraber çalışıyoruz ve sadece muhteşem bir orman olmanın yanı sıra dünyanın akciğerleri de olan, iklim değişikliğinde önemli bir rol oynayan Amazon ormanlarını savunmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”

16 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg ise Çarşamba günü zirvenin yapıldığı Davos kasabasına geldi. Video kaydı üzerinden verdiği mesajında şunları söyledi:

“Bazı insanlar iklim değişikliğiyle mücadelede yeterli çabayı göstermediğimizi söylüyor. Ancak bu doğru değil. Çünkü ‘yeterince yapmamak’ için bile bir şeyler yapıyor olmalısınız. Ve gerçek şu ki biz hiçbir şey yapmıyoruz. Evet, bazı insanlar yapabileceğinden fazlasını yapıyor. Ama onlar da ya çok az sayıda ya da bugün bir değişim yaratacak güçten çok uzakta. Bazı insanlar iklim krizine hepimizin sebep olduğunu söylüyor. Ama bu da başka bir kullanışlı yalan. Çünkü herkes sorumluysa suçlayacak kimse olmaz. 

Ve birilerinin suçlanması gerekiyor. Bazı insanlar, bazı şirketler ve bazı karar mercileri akıl almaz miktarlarda para kazanmaya devam etmek için hangi paha biçilmez değerleri feda ettiklerini biliyorlardı. Bu şirketlere ve karar mercilerine iklim konusunda gerçek ve ciddi eyleme geçmeleri için meydan okumak istiyorum. Onları ekonomik hedeflerini bir kenara koymaya ve insanlığın gelecekteki yaşamını korumaya davet ediyorum.

Bu meydan okumaya katılacağınıza bir saniye bile inanmıyorum ama hepinize şunu sormak istiyorum.

Eğer yanılıyorsam bunu kanıtlamanızı istiyorum. Çocuklarınızın, torunlarınızın, hayatın ve yaşayan bu güzel gezegenin hatrına tarihin doğru tarafında durmanızı talep ediyorum.

Gücünüz dahilindeki her şeyi yapacağınıza, kendi şirketinizi ve devletinizi 1,5 derece sıcaklık limitinde bir dünya hedefi için zorlayacağınıza söz vermenizi istiyorum. Bunu yapmaya söz veriyor musunuz? Bana ve dünyanın dört bir yanındaki insanlara her ne gerekirse yapmak için katılmaya söz veriyor musunuz?”

Greta yolculuğunu daha temiz olduğu için tren ile gerçekleştirdi. Akşam da çadırda konakladı.

Jet yakıtlı plütokratlara kötü haber

‘İklim değişikliği ile nasıl başa çıkacağız?’ konusunu tartışmak için bir araya gelen dünya elitlerine bir de kötü haber.

2017 yılında Advances in Atmospheric Sciences adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmada, bilgisayar modellemeleri kullanılarak havadaki Karbondioksit oranlarındaki değişiklik ile türbülansların şiddetleri karşılaştırıldı. Bilimfilisitesindeki habere göre, en düşük şiddetteki türbülanstan en şiddetli türbülansa kadar bilinen bütün türbülansların etkisinde yüzde 59 ila yüzde 149 arasında artış öngörülüyor.

Yine 2017 yılında Columbia Üniversitesi bilim insanları tarafından dünyanın en yoğun 19 havalimanındaki beş uçak üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, dünyanın en yoğun hava limanlarındaki uzun mesafeli uçuşların yarısına yakınında aksamalar görülmesi bekleniyor. Sebep yine iklim değişikliği!

Yani, zengin olabilirsiniz, seçilmiş de olabilirsiniz, hem zengin hem seçilmiş, hem de jet sahibi de olabilirsiniz… Ama sizin eseriniz olan küresel iklim değişikliğinin her geçen gün daha belirgin hale gelen etkileri nedeniyle uçağınızı kaçırmanız, kaçırmasanız bile havada yaşanacak olan türbülans yüzünden zor anlar geçirmenizin bilimsel açıdan büyük bir olasılık olduğunu da bilmelisiniz.

Bu hafta iklim değişikliği ve çevre felaketleri ile alakalı çıkan bir takım haberler:

•        LiveScience'ın haberine göre, The New England Journal of Medicinedergisinde yayımlanan değerlendirme, Dünya Sağlık Örgütü’nün iklim değişikliğinin, 2030-2050 yılları arasında her yıl 250 bin kişinin ölümüne neden olacağı öngörüsünün "ılımlı bir tahmin" olduğu ifade edildi. Neden olarak da, 250 bin kişilik rakam hesaplanırken, kitlesel yerinden olmalar, hava şartları nedeniyle tarım ürünlerindeki azalma ve sağlık hizmetindeki aksaklıklara bağlı ölümlerin dikkate alınmaması gösterildi. HaberTürk

•        Yale Üniversitesi tarafından ABD’de yapılan yeni yapılan anket çalışmasının sonuçlarına göre, 2018 yılının sonu itibariyle, Amerikalıların yüzde 72’sinin küresel ısınmanın kişisel olarak önemli bir durum olarak gördüğü ortaya çıktı. 2008 yılından beri yapılan araştırmada ilk kez bu kadar yüksek bir sonuca rastlandı. The Guardian

•        Küresel sigorta şirketi AON’un, “Weather, Climate & Catastrophe Insight:2018 Annual Report” adlı çalışmasına göre 2017 ve 2018 yıllarında iklim afetlerinin neden olduğu toplam hasar (653 milyar dolar) ve bunlara yapılan 237 milyar dolarlık ödemeler rekor kırdı ve bu yıllar tarihteki en maliyetli yıllar olarak kayıtlara geçti. İklim afetleri sadece 2018 yılında 225 milyar dolarlık hasara neden oldu. İklim Haber

•        Grönland'daki buzulların sanılandan dört kat daha hızlı eridiği anlaşıldı. Bilim insanları tarafından yürütülen son çalışmalar buzullarda yaşanan kaybın 2003 yılı verilerine kıyasla beklenenden dört kat daha hızlı gerçekleşmeye başladığını ve bu sebeple geri dönüşü olmayan noktanın geçilmiş olabileceğini ortaya koyuyor. Euronews

•        Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Cari açığı azaltma amaçlı 100 milyon ton kömür üretim hedefinin tutturulduğunu bildirdi. dunya.com

•        Geçtiğimiz Cuma günü Greta Thunberg’ten ilham alan binlerce öğrenci, Almanya ve İsviçre’de iklim değişikliğine karşı verilen mücadelede yetersiz kaldıkları için kendi hükümetlerini protesto etti. Perşembe günü de öğrenciler Belçika’da aynı amaçla sokaklara çıkmıştı VOA

•        Mevsimin en soğuk günlerinin yaşandığı ABD’de 8 kişinin şiddetli soğuklar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtilirken, yüzlerce uçak seferinin iptal edildiği duyuruldu. Sputnik

•        Endonezya’nın Sulawesi Adası’nda meydana gelen sel ve heyelan nedeniyle en az sekiz kişi yaşamını yitirdi. Gazete Karınca

•        Greenpeace Almanya’nın raporuna göre, Japonya hükümetinin alternatif çözümler bulamaması nedeniyle santralden çıkan 1 milyon  tondan fazla radyoaktif suyun Pasifik Okyanusu’na boşaltılması söz konusu. Bianet

Can Tonbil

(CT/HK/ÖM/Greta'dan çeviri: Elif Ünal)