Açık Gazete: 23 Şubat 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

İnsanlık Alemi Bu Kadar Güçsüz mü?

Anadolu Agency/Getty Images

Suriye’de başkent Şam’ın “burnunun dibinde” yer alan Doğu Guta ablukası Rus ve Suriye bombardıman uçaklarının amansız bombardımanı altında ikinci haftasına girdi. “Kafese kısılmış” 400 bin kişi, mahvolmuş ve enkaz halindeki ülkede –ve hatta belki de dünyada– en ümitsiz durumda bulunan insan topluluğunu oluşturmakta.

 

Neredeyse altı yıldır kuşatma altındaki bu insanlar, Uluslararası Af Örgütü’nün krizlerden sorumlu baş danışmanı Rawya Rageh’in deyişiyle, çocuk bezinden içecek suya kadar akla gelebilecek her türlü temel ihtiyaç maddesinden yoksun. Ve sadece söylemde değil gerçekten “bir deri, bir kemik” kalmış olan çocukların, ana babalarının gözleri önünde an be an can verdiği bir ortamda yaşa— pardon, “ölmekteler.”

 

Sadece 3 gün içinde 12, toplamda 22 hastane veya kliniğin kasıtlı olarak bombalanıp yerle bir edildiği bu yeryüzü cehenneminde muazzam bir sağlık/ilaç/bakım krizi de başgöstermiş durumda.

 

Uluslararası hukuk, uluslararası insani hukuk kurallarının tümden ayaklar altına alındığı, ta 1945’de tanımlanmış savaş suçlarının, insanlığa karşı suçların günlük “hayat”ın bir parçası olarak işlendiği artık tereddüt götürmez bir gerçek. Rageh, uluslararası hukukun daha açık olduğu pek az durum olabileceğini belirtiyor. Sivillere doğrudan saldırmak en ağır suçtur: Savaş suçu.

 

Suriye’deki cehennemî durumu anlatan bir kitabı yeni yayımlanan siyaset bilim profesörü Wendy Pearlman, sivillerin korunmasının hayatî önceliği olduğunu, insanların hayatta kalıp çocuklarına bakabilmesinden daha öncelikli bir hedef olamayacağını söylüyor. Ama canalıcı önemde bir noktayı da ilave etmekten geri kalmıyor:

 

“Ama aynı zamanda bir rüya ve umut olduğunu da asla unutmamalıyız: Suriyelilerin temel haklarını koruyan, onların korkmadan fikirlerini açıklamalarına imkân veren bir hukukun üstünlüğü sistemi içinde haysiyetli bir biçimde yaşamasına olanak veren bir tür siyasi geçiş sağlanması hayali ve umudu. Bu siyasi hedefler ortadan kalkmış değil. Ama her şeyden önce şimdi sivillerin hayatlarını korumak zorundayız.”

 

Belki bu sözlere, Almanya'nın saygın Süddeutsche Zeitung gazetesinin başyazısından aktardığımız bugünkü “günün sözü”nü de ekleyip, küçük de olsa bir umut tohumuyla bu vakayinameyi kapatabiliriz:

             

“Tüm dünya lanetlenmiş gibi, bu faciayı hareketsiz bir şekilde izliyor... Oysa, Dünya kamuoyu o kadar da güçsüz sayılmaz. BM Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi müdahale edebilir...Ayrıca BM Suriye'deki savaş suçlarını yargılamak üzere bir uluslararası mahkemeyi görevlendirme hakkını kullanabilir. Bu, Suriye'deki savaşı bitirmeyecektir belki, ama savaşın mağdur ve faillerine, dünyanın durum karşısında çaresiz olmadığını gösterecektir.” (DW Türkçe)

 

Haydi insanlık! Görelim seni!

 

 

Vakanüvis ÖM

 

Kaynaklar için bkz.:

https://www.democracynow.org/2018/2/22/a_monstrous_campaign_of_annihilation_death

https://www.theguardian.com/world/2018/feb/22/eastern-ghouta-medical-crisis-as-hospitals-systematically-targeted 

https://www.theguardian.com/world/2018/feb/22/syria-unimaginable-carnage-as-ghouta-blitz-enters-second-week

http://www.dw.com/tr/sz-d%C3%BCnya-suriyede-olanlara-seyirci-kal%C4%B1yor/a-42686607